| Onu başka bir yere sakladın çünkü, değil mi? | Open Subtitles | إنّكَ خبأتها بمكان آخر، أليس كذلك؟ |
| Onu nereye sakladın? | Open Subtitles | إذاً أين خبأتها يا إيدي؟ |
| Şimdi seni ölümüne boğmadan önce nereye sakladığını söyle, kadın. | Open Subtitles | و الآن, أخبريني أين خبأتها يإمرأة وإلا قتلتك |
| Çok iyi bir yere Sakladım odamızdaki dolapta, eski asker çantamın içinde. | Open Subtitles | لقد خبأتها في مكان جيد في دولاب غرفتنا في حقيبة ملابسي العسكرية القديمة |
| Özür dilerim, dün senden sakladığım için, çıldırmış olmalıyım. | Open Subtitles | آسف , لابد أنني بدوت مجنونه البارحه عندما خبأتها عنكِ |
| İki Şehrin Hikayesi'nin arasına saklamıştım ama çok belli oluyordu ve yerini değiştirdim. | Open Subtitles | حسنا، خبأتها بين صفحات رواية "حكاية مدينتين" لكنه كان مكان واضح جدا لذا نقلته إلى مكان آخر |
| Nerede sakladığımı. | Open Subtitles | جميع أسراري كم كسبت من المال و أين خبأتها |
| JACK: Bu benim yerleştirdiğim kameralardan biriyle çekildi. | Open Subtitles | هذه اللقطات من الكاميرا التي خبأتها |
| Taşı sakladın değil mi? | Open Subtitles | أنت خبأتها أليس كذلك |
| Onu sakladın! Kendini bizden sakladın. | Open Subtitles | ،لقد خبأتها خبأتَ نفسك عنّا |
| Nereye sakladın? | Open Subtitles | اين خبأتها ؟ |
| Seni gebertmeden önce, onları nereye sakladığını söyle, kadın. | Open Subtitles | و الآن, أخبريني أين خبأتها يإمرأة وإلا قتلتك |
| Onları nereye sakladığını bilmem gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمعرفة المكان الذي خبأتها فيه |
| Nereye sakladığını söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل تودُ أن تُخبِرني أين خبأتها ؟ |
| Onu Sakladım çünkü yakalanabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | لقد خبأتها لأني ظننت أنهم ربما يمسكون بي |
| Madalyanı aldım, buraya Sakladım, ve duvarı yeniden alçıladım. | Open Subtitles | لقد أخذت ميداليتك , و خبأتها هنا و أعدت ترميم الحائط بالجبس |
| Sakladım, asla bulamayacağın bir yere hem de. | Open Subtitles | خبأتها ، في مكان ما لن تتمكن من العثور عليها أبدا. |
| Vereceğin bilginin kilere sakladığım güzel Belçika çikolatasına değeceğini nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف أعرف ان معلومتك تستحق الشوكولا البلجيكية الفاخرة التي خبأتها بخزانة المؤن؟ |
| Bugün bebeğin içine sakladığım kamera. | Open Subtitles | ـ الكاميرا التي خبأتها داخل الدمية اليوم |
| ...oradaki dolapta sakladığım Tekilla hâlâ orada. | Open Subtitles | أن تلك التكيلا التي خبأتها في المعرض لاتزال هناك |
| Dün buraya saklamıştım. | Open Subtitles | خبأتها بالأمس هنا. |
| Nerede sakladığımı. Alçaklar beni soyup soğana çevirmişti. Ben satranç hamlelerini, üçkağıtla ilgili fikirleri | Open Subtitles | كم من الأموال جنيت و أين خبأتها هؤلاء الأوغاد أفلسوني |
| Bu, benim yerleştirdiğim kameralardan biriyle çekildi. | Open Subtitles | هذه اللقطات من الكاميرا اللي خبأتها |
| Buranın bir polis karakolu olmadığından emin olana kadar saklamak istedim. İyi yaptın. | Open Subtitles | حسنا ، خبأتها لحين التأكد أن هذا المكان ليس محطة للشرطة |