| Tamam, diyor ki Isabel'in sol elmacık kemiğinde bir anormallik var. | Open Subtitles | حسناً مكتوب هنا أنه يوجد عيب خلفي في عظم خدها الأيسر |
| Samantha elmacık kemiklerini traşlatmak isteseydi ben de endişelenirdim. | Open Subtitles | اذا سامنتا أرادت أن تخفض عظام خدها أعتقد أنها ستبدو غريبة |
| Eğer patırtı çıkarmam, bir de üstüne kıllı yanağını öpmem gerekirse, bunu hayatta yapmam. | Open Subtitles | إن كان من المفترض أن أستقبلها وأقبل خدها , فلن أفعل |
| Sanki onun yanağını falan kıtır kıtır yiyorsun gibi geliyor. | Open Subtitles | كنت أنظر إليك وأتخيلك تمضغ خدها أو ما يشبه |
| Bunu, köpek küçük kardeşini yanağından ısırdığı ve onu koruması gerektiği için yaptığını söyledi. | Open Subtitles | قال بأن الكلب قام بعضّ أخته الصغيرة في خدها فقام بحمايتها |
| Hadi bir tane de sevgilini yanağından öperken çekelim. | Open Subtitles | لنلتقط صورة وهو يقوم بتقبيل عزيزته على خدها .. |
| Bayanın sol yanağında bir morluk var. | Open Subtitles | الكدمة السيدة لديها كدمة على خدها الأيسر |
| Yanağındaki doğum lekesi. | Open Subtitles | الوحمه على خدها |
| Samantha elmacık kemiklerini traşlatmak isteseydi ben de endişelenirdim. | Open Subtitles | اذا سامنتا أرادت أن تخفض عظام خدها أعتقد أنها ستبدو غريبة |
| - elmacık kemiklerini bile düzelttiniz. - Bu benim işim. | Open Subtitles | - لقد أظهرت عظام خدها حتى حسناً، هذا عملي |
| Gözünün altı, elmacık kemiği. | Open Subtitles | في عظمة خدها تحت عينها |
| elmacık kemiği kırılmış sayın başkan. | Open Subtitles | لقد كُسر عظم خدها سيدي الرئيس |
| Söyle ona dedim ya da yanağını yine keserim! | Open Subtitles | أخبرها أنها عارهة أو سأقطع خدها مرة أخرى. |
| yanağını seninkine böyle sürttü mü? | Open Subtitles | هل فركت خدها على خدك بهذه الطريقة؟ |
| Veya hiç yanağını tıraşsız, pürüzlü bir yüze sürecek mi? | Open Subtitles | أم أنها ستفرك خدها على وجه ناعم حليق ؟ |
| Annemi yanağından öpmek anlaşmayı bozuyorsa. | Open Subtitles | حسناً، إذا كنتِ تدعين تقبيل أمي على خدها كسراً للإتفاق. |
| Bir gün yılan onu yanağından soktu. | Open Subtitles | وذات يوم لدغها ذلك الثعبان في خدها |
| O gidiyordu ve onu yanağından öptüm. | Open Subtitles | كانت تهم بالمغادرة، وقبّلتها على خدها |
| Güneşin doğuşunu anımsatan sol yanağında güneş ışığıyla kucaklaşan o gülümsemeyi. | Open Subtitles | ..تلك الابتسامة التي تشبه الحلم ..وحنو أشعة الشمس الرقيقة على خدها ..و كان هذا |
| "Asla aşkından bahsetmedi ancak onu ipek gibi yanağında tıpkı tomurcuk solucanı gibi sakladı." | Open Subtitles | "لم تخبر عن حبها لكنها اخفته كـ دودة غير ناضجة على خدها الوردي. |
| Kızın sol yanağında "Mutlu noeller" dövmesi vardı. | Open Subtitles | كان لديها وشم "عيد ميلاد سعيد" على خدها اليسار. |
| Erken akşam yemeği, yarın gece, yanaktan iyi bir gece öpücüğü, ve sonra da geri yerlerinize dönün. | Open Subtitles | للعشاء في وقت مبكر، ليلة الغد قبلة على خدها, ليلة سعيده ثم بعدها عد لمكانك |