| O arabadan inip, onu ilk kez gördüğün zaman beni tuttun ve dedin ki: | Open Subtitles | ما إن خرجت من السيارة ورأيتها للمرة الأولى |
| Pekala, okurum, ama şimdi hemen arabadan inip gidersen. | Open Subtitles | حسناً سأقرأه لكن فقط إن خرجت من السيارة الآن |
| - arabadan indin mi? | Open Subtitles | هل خرجت من السيارة ؟ |
| Sanırım o inmeden ben arabadan indim ve ıslak çimenlerin üstünden büyük sisli meşeliğe doğru yürüdük sanki sanki orada birisi yardım istiyordu. | Open Subtitles | أظن أننى خرجت من السيارة قبل أن يخرج منها لقد سار فوق العشب الرطب و توجه نحو شجر السنديان الضبابى الكبير كما لو كان أحد |
| - Arabadan çıkar mısın lütfen? | Open Subtitles | هلا خرجت من السيارة, من فضلك؟ |
| arabadan inip bebeği kovalamaya başladım. | Open Subtitles | " لذلك خرجت من السيارة , و ركضت خلف الطفل " |
| Bu yüzden arabadan inip kızla biraz konuştum. | Open Subtitles | لذا خرجت من السيارة وتحدثت معها قليلا |
| arabadan inip ona açıklamaya çalıştım "O sadece küçük bir kızdı." | Open Subtitles | بدأ في التعدي عليها وضربها خرجت من السيارة وذهبت إليه لتفسير الأمر "إنها مُجرد فتاة صغيرة" |
| Geçen gün annemi görmeye gittim, bana şu anıyı anlattı, tamamen unutmuşum gitmiş, birlikte yolculuk yaparken, arabayı kenara çekmiş, arabadan inip beni çıkarmak için arabanın etrafında dolaşana kadar ben çoktan arabadan çıkmışım ve ölü numarası yapmışım. | TED | زرت والدتي في أحد الأيام وقصت علي هذه القصة التي تقريبا نسيتها فعندما كنا نقود السيارة معاً وكانت ترغب بقيادة السيارة إلى جانب الطريق وإذا بها خرجت من السيارة وتدور حولها لتخرجني منها وكنت لتوي قد خرجت من السيارة وتظاهرت بأني قد مت. |
| Ve arabadan indim. | Open Subtitles | و عندها خرجت من السيارة. |