| Rosalì, giysileri dolaba koy, kışlık giyimleri torbaya, ayakkabıları da paravanın arkasındaki küçük dolaba koy. | Open Subtitles | روزاليا ، ضعي الملابس في خزانة الملابس ملابس الشتاء تُوضع في الحقائب والأخذية في الجزَّامة خلف الحاجز |
| Şu dolaba bakın. | Open Subtitles | أوه ، أوه ، لابد أن ترين خزانة الملابس تلك |
| Uydu radyosu yok ama dolapta banço var. | Open Subtitles | لا يوجد راديو قمر صناعي لكن هناك آله بانجو في خزانة الملابس |
| Gardıropta kar... - Gardırop mu? | Open Subtitles | ـ كل هذا فى خزانة الملابس ـ خزانة الملابس؟ |
| Sihirli bir ülke bulduğunu zannediyor... Üst kattaki gardırobun içinde! | Open Subtitles | إنها تعتقد أنها وجدت أرض الأحلام فى خزانة الملابس بالطابق العلوى |
| Ve içine girip, içki içtiğin dolabı da kilitle. | Open Subtitles | ضعِ قفل علي خزانة الملابس التي تذهبي بها للشُرب |
| Gardrobe, Gardrobe. | Open Subtitles | خزانة الملابس، خزانة الملابس. |
| - Belki gardroba saklanmıştır. | Open Subtitles | - ربما في خزانة الملابس |
| gardrobun sağ tarafına, banyo tarafında kalan kısmında... | Open Subtitles | كلا. إنها خزانة الملابس اليمنى القريبة من الحمام. |
| Amuda kalkmışken, bir kere de o yaslandığın Şifonyerin üstünde tanıdım. | Open Subtitles | وبعد ذلك عندما قام بالإستمناء على خزانة الملابس التي تتكيءُ عليها |
| ...bu yüzden ailemin odasına doğru merdivenleri hızla çıktım ve bir dolaba saklandım. | Open Subtitles | لذلك ارتقيت السلم إلى غرفة والداى واختبأت فى خزانة الملابس |
| Ama yine de güvenli olması için sen dolaba saklan. | Open Subtitles | ولكن لتكون بأمان، ربما تريد الإختباء في خزانة الملابس |
| Gerçekten yeni bir dolaba ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنا إيجابي أنا الحق. أنت في حاجة جديدة خزانة الملابس. |
| Tüm bu saklanmalar, kılık değiştirmeler, dolapta saklanmalar.. | Open Subtitles | .. كل هذا التسلّل، والتنكّر والإختباء في خزانة الملابس إنه خطأ فحسب |
| Bir dolapta dikilip, gece boyu insanların vuruşmasını izleyen bir adam söylüyor. | Open Subtitles | هذا كلام صادر من رجل يختبىء في خزانة الملابس ويراقب الناس يمارسون الجنس كل ليلة |
| Noel, 1965. 6 yaşındaki kızları dolapta saklanırken kadınla adamın boğazları kopartılmış. | Open Subtitles | عيد ميلاد عام 1965, زوجان تم قطع رقبتهما بينما اختبأت ابنتهما ذات الستة أعوام في خزانة الملابس |
| Gardırop için resmini çekebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن ان احصل معك على صورة من اجل خزانة الملابس ؟ |
| Şu Gardırop kapısına yaklaş. | Open Subtitles | باب خزانة الملابس ذلك، اقترب منه. |
| Üst kattaki Gardırop. | Open Subtitles | خزانة الملابس الموجودة بالطابق العلوى |
| Bir av köpeğinin, yazın gardırobun gölgesinde uzanıp yattığı vakit kadar burada olacağız. | Open Subtitles | سنكون هنا تماما كما يأخذ الكلب قيلولة في ظلال خزانة الملابس. |
| - Narnia! gardırobun içinde, sana söylediğim gibi! | Open Subtitles | نارنيا، خلف خزانة الملابس كما أخبرتكم |
| Bu planın tek sevdiğim kısmı o dolabı görebilecek olmak. | Open Subtitles | أتعلم , الجزء الوحيد الذي أعجبني في هذا هو رؤية خزانة الملابس هذه |
| Gardrobe. | Open Subtitles | خزانة الملابس. |
| - Belki gardroba saklanmıştır. | Open Subtitles | - ربما في خزانة الملابس |
| Elbette o kırmızı gardrobun içinde de değil. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس في خزانة الملابس |
| Şifonyerin üstüne bırakmıştım. | Open Subtitles | أنا واثقة أنى وضعتها على خزانة الملابس |