| kilo kaybı grubumun bir artısı işte. | Open Subtitles | تعلمت ذلك من تجربتي في برنامج خسارة الوزن |
| Yüksek ateş, kilo kaybı ve ağır solunum güçlüğü. | Open Subtitles | حمى عالية، خسارة الوزن وصعوبة بالغة في التنفس |
| Aslında mesele kilo vermek değil, mesele kilo almamak. | TED | لان التحدي لم يكن خسارة الوزن لكن ابقاءه كذلك |
| kilo vermek bazen çok zordur ve pes etmek. | Open Subtitles | في بعض الاحيان يكون خسارة الوزن صعب جدا فحسب وللاستسلام |
| Kilo kaybını kanıtlamak zor. | Open Subtitles | خسارة الوزن أمرٌ صعب إثباته |
| Fikirleri, evet sizi kilo vermeye zorlamak istiyorlardı. | Open Subtitles | نعم مضمون فكرتهم كان حثّكم على خسارة الوزن |
| Avukat, doktor, bankalar, kilo kaybı. | Open Subtitles | المحامي الطبيب المصارف خسارة الوزن |
| kilo kaybı ve tuzu açıklıyor. | Open Subtitles | وهذا يُفسر خسارة الوزن ...والتّوق الشديد للملح |
| - kilo vermek için kustuysa, | Open Subtitles | لو كانت تتقيء من أجل خسارة الوزن |
| kilo vermek seni tam bir pislik yapıyor. | Open Subtitles | مسألة خسارة الوزن تجعلك كالأحمق |
| Annem hep kilo vermek zorunda olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لأن أمي دومًا تفكر في خسارة الوزن |
| Jane Fonda fitness yüzü hâline gelene kadar Amerikalılar kilo vermek için milyon dolarlar harcıyorlardı. | Open Subtitles | في الوقت التي أصبحت فيه جاين فوندا) وجه اللياقة) الأمريكان كانوا ينفقون مليارات الدولارات لمحاولة خسارة الوزن |
| kilo vermek bu Con. Gelip maçı izlememi ister misin | Open Subtitles | بشأن خسارة الوزن يا (كون) أتريدني الحضور ومتابعة المبارزة؟ |
| Kilo kaybını ekleyerek çok hoş bir kapanış yapmışsın. | Open Subtitles | عمل جيد حيال خسارة الوزن |
| Önümüzdeki sene için biraz kilo vermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول خسارة الوزن للسنة القادمة لماذا؟ |
| MAGGIE KİLO VERMEYE ÇALIŞIYOR VE HAREKETLİ BİR YAŞAM SÜRÜYOR | Open Subtitles | ماغي) مازالت تحاول) خسارة الوزن وتستمر في كونها نشيطة جدا |