| Eğer böylesi stres kaynakları ile Özellikle sık sık günlük yaşamda karşılaşırsam sistem gereğinden fazla çalışıyor. | TED | خصوصاً على مدى فترةٍ طويلة سيتعرض جهازي لضغطٍ زائد. |
| Özellikle de bugün yargılanacak olan ve haklarında en yüksek.. | Open Subtitles | خصوصاً على يد الأشخاص أمثال الذين نحاكمهم اليوم |
| Seninle, Özellikle eski karımın çift kişilik yatağında sikişmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب مجامعتك خصوصاً على فراش زوجتي السابقة |
| , Özellikle internette, ve gerçek hayatta. | Open Subtitles | لا مزيد من الرَّقابة , خصوصاً على الإنترنت, و أيضاً في الحياةِ العملية. |
| Bu inanılmaz gelişmeye rağmen çocuk felcinin, kökünden çözülene kadar Özellikle dünyanın en fakir toplumlarındaki çocuklar için gerçek bir tehdit olmaya devam edeceğini biliyoruz. | TED | بالرغم من هذا التقدم المدهش، نحن نعرف أنه حتى يتم القضاء عليه تماماً، سيظل شلل الأطفال خطراً حقيقياً جداً، خصوصاً على الأطفال في أفقر المجتمعات حول العالم. |
| Önceki mercan kayalığı hakkındaki birkaç slayttan anlamış olabilirsiniz, vaktimin çoğunu insan-mikrop etkileşimi hakkında, Özellikle de mercan kayalıkları hakkında düşünerek geçiren bir araştırmacıyım. | TED | الآن، كما رأينا في الشرائح القليلة السابقة كما اقترحت الشعب المرجانية، أنا بدون شك أُنفق الكثير من وقتي كباحثة أفكر في التفاعلات بين الإنسان والميكروب، خصوصاً على الشعاب المرجانية. |
| Özellikle fırtınayla kuşatılmış küçük bir adada. | Open Subtitles | خصوصاً على جزيره صغيره تعرضت لعاصفه |
| Özellikle cadılar bayramında, yada onun deyimiyle, "beyin zamanı." | Open Subtitles | خصوصاً على العيد القدّيسينِ، أَو كما يَدْعوه، "وقت حصادِ." |
| Özellikle kız kardeşin için,zor oldu. | Open Subtitles | لقد كان الأمر صعباً خصوصاً على أختكِ |
| Ona dokunamazsın Özellikle de başına. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلمسه, خصوصاً على الرأس |
| Özellikle de benimkinden daha güzel bir cep telefonunda. | Open Subtitles | خصوصاً على الجهاز النقال الذي هو اجمل |
| Özellikle de doğum gününde. | Open Subtitles | خصوصاً على عيدِ ميلادكَ. |
| Özellikle, örneğin Hilbert. | Open Subtitles | خصوصاً على سبيل المثال "هيلبرت". |
| Özellikle de kendi sahamızda. | Open Subtitles | و خصوصاً على ملعبنا |
| Bunu şehirde sürerken, bir sürü kız tavlarsın Özellikle plajda. | Open Subtitles | أعتقد بأني سألتقط العديد من الفتيات اليوم بقيادتيّ ذلك الشيء خصوصاً على الشاطئ ! |
| Özellikle yüzünde, göğsünde, koltuk altında ve- | Open Subtitles | خصوصاً على وجهك صدرك تحت الابطين - |
| - Özellikle yemek masasında. | Open Subtitles | - خصوصاً على طاولة العشاءَ. |