"خصوصيتها" - Translation from Arabic to Turkish

• mahremiyeti
• ihlal
• özeline
• özel hayatına
• mahremiyetine
• mahremiyetini

Çünkü mahremiyeti, babası tarafından ihlal edilen 12 yaşında bir kızla konuşuyordum.
كنت اتحدث مع فتاة بالثانية عشر من العمر الذي والدها انتهك خصوصيتها

"İyi bir anne olma" kisvesi altında temel mahremiyeti ve bedensel özerkliği reddediliyor.
لا تتقبل خصوصيتها ولا استقلالية جسدها إتباعاَ لمقولة سأكون أماً جيدة

Onun özeline giriyorum, biliyorum.
حسناً ، أعرف أنني أقتحم خصوصيتها

Aç bakalım. Bu belki de özel hayatına karışmak için son şansım.
افتحها ، قد تكون آخر فرصة لي لانتهاك خصوصيتها

Kendisi biraz utangaçtır, mahremiyetine önem verir.
هي خجولة، وقالت انها تتمتع خصوصيتها.

Bu işe devam edebilmemin tek nedeni onun mahremiyetini korumam!
وحماية خصوصيتها هو ما جعلني أحتفظ بهذا العمل

mahremiyeti seviyorum, o kadar.
أنا إنسانة تحب خصوصيتها فقط

Bay Randall, sizi işe alıyorum ama kızımın mahremiyeti tehlikeye girerse...
تمّ استئجارك سيّد (راندال)، لكن لو انكشفت خصوصيتها...

Onun mahremiyeti.
إنها خصوصيتها.

Yani sadece evliliğini değil, gizliliğini de ihlal ediyordu ve karısının güvenlik iznini de çaldı.
إذاًلميكنهذا الرجليتعدىعلىالزواج فقط، بل كان يتعدّى خصوصيتها ويسرق في تصريحها الأمني

Burada bir kuralı ihlal etmiyormusun?
ألسنا نقتحم خصوصيتها هكذا؟

Özel hayatın gizliliğini ihlal ediyorsunuz.
أنتم تنتهكون خصوصيتها

Ben de kendisinin özeline saygı duymanızı istiyorum.
وأتمنى أن تحترموا لها خصوصيتها.

özeline tecavüz ediyormuşum gibi hissettim.
أشعر كأنني أخترق خصوصيتها

- Sen de onun özeline giriyorsun yani.
لذا تعتدي على خصوصيتها

Üzgünüm. Size daha önce anlatmalıydım, ama onun özel hayatına karışmak istemedim. Ve sonrada Melinda ve Jim sizin de bilmeye hakkınız olduğunu söyledi..
كان علىّ إخباركم من قبل و لكنى أردت ان احترم خصوصيتها

Bulacak olursak sen okuyacaksın. Çünkü özel hayatına saygı göstereceğime dair söz verdim.
عندما تجدينها يجب أن تقرأينها لأنني وعدتها بأن أحترم خصوصيتها

- Ama onun özel hayatına saygı duyardın.
ولكنك كنت لتود أن تحترم خصوصيتها

Ailenin mahremiyetine ne kadar önem verdiğini biliyorum.
أعرف كم تقدر عائلتكِ خصوصيتها

Fakat, Em... Ems, O nun mahremiyetini koruyordum.
ولكن، اميلى أنا أحاول حماية خصوصيتها