| Kendisi nakit akışını canladırmaya istekliydi, ...ve çabuk ödemeler için müvekkillere indirimler teklif etmemizi istemişti. | Open Subtitles | كان يسعى لزيادة العوائد المالية فأمرنا بأن نعرض خصومات لعملاءنا مقابل السرعة في الدفع |
| Satışlar büyüyebilir ve geçici indirimler yani yeni verimli araçlar için verimsiz araçlardan alınacak ödemelerle oluşturulacak indirimler sayesinde fiyatlar çok daha hızlı düşer. | TED | يمكن أن تنمو المبيعات و تنخفض الأسعار بشكل أسرع مع أنظمة تمويل ذاتي مؤقتة التي تقدم خصومات على السيارات الجديدة الاقتصادية و تطلب دفع رسوم على السيارات الغير إقتصادية. |
| Ama indirimler var. | Open Subtitles | لَكنهم يَقدمون خصومات |
| Hediye dükkanında oyuncu indirimi var mı? | Open Subtitles | هل تحصلون كلاعبين على خصومات في محلات بيع الهدايا؟ |
| Bu hafta sonu evlenirsen sana %70 aile ve arkadaş indirimi yaparım. | Open Subtitles | سأعرض عليك خصومات 70% للعائلة و الاصدقاء إذا أقمتما زفافكما هذا الأسبوع |
| İndirimli satışlara gitmiştim ve birden çırılçıplak olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | لقد كنت جالسه في محل يقدم خصومات و عندما وقفت وجدت نفسه عاريه |
| Tasarımcılardan indirimli gelinlikler, yılın en büyük satışı, | Open Subtitles | حسناً , إنّه أكبر عرض خصومات في السنة فساتين زفاف مصممة بأرخص الأسعار |
| - Peki ya federal emlak vergi indirimleri? | Open Subtitles | -وماذا عن خصومات ضريبة الملكية الفيدرالية؟ |
| Cin-tonik. Geceye özel indirimler. | Open Subtitles | الجن والمقوي خصومات ليلية |
| Dost indirimi yok, ikinci anlaşma yok. | Open Subtitles | لا خصومات للأصدقاء، لا صفقات جانبية. |
| Tanıdık indirimi de nedir? | Open Subtitles | ماذا عن خصومات "الأصدقاء و العائلة" |
| Bahsettiği tek şey indirimli sanal alışveriş. | Open Subtitles | لكن هذا قادنا لموعد ثان والذي بشكل ما قادنا لموعد ثالث كل ما تفعله هو التحدث عن خصومات الشراء عبر الانترنت |
| Bana inanılmaz indirimli fiyatlı modacıların kravatlarının linklerini gönderip duruyor. | Open Subtitles | وتستمر في ارسال روابط تلك المواقع لي حيث هناك خصومات هائلة علي ربطات العنق الراقية |