| Yani taşaklarını çiğne derken, tam anlamıyla söylemedim. | Open Subtitles | لا أعني أن تكون بشكل حرفي كي تلتهم خصيتيه |
| Sonra da taşaklarını tutar, kesip köpekbalıklarına atarız! | Open Subtitles | ومن بعد سننتزع خصيتيه ونقطعها , ونرميها للقرش |
| Yalnız bırakınca sinirden kendi testislerini çiğniyor. | Open Subtitles | إنهة يصبح عصبياً عندما أتركه وحيداً و عملياً, يقوم بعض خصيتيه |
| Çünkü köpek onu da taşaklarından yakalayıp öldürünceye kadar sallamış. | Open Subtitles | لأنه أمسكه من خصيتيه وشده في كل مكان حتى مات |
| Onu sarhoş edince hayalarına bira kutuları bağlayıp kampüste yürütürdük. | Open Subtitles | في السنة الأولى، كنا نربط قارورات الجعة حول خصيتيه ونجعله يمشى في الحرم الجماعي |
| hayalarını keser ağzına sokup, dudaklarını dikerdik. | Open Subtitles | ونقطع خصيتيه نضع بعضها في فمه نخيط شفتيه ، ونتركه يرقد على السرير |
| Onunla seyahat eden son acemi, hayalarından tekini yitirmişti. | Open Subtitles | فآخر مستجد سافر معه برحلة عمل فقد إحدى خصيتيه |
| Eminim taşaklarını senin deliğine tıkmak ister. | Open Subtitles | أراهن أنه سيكون سعيد إذا وضع خصيتيه في مؤخرتك ؟ |
| Boynuna yağ sürersin sikini boynunla omzunun arasına sürtersin, taşaklarını avuçlarsın. | Open Subtitles | كأن تضعي المزلّق على رقبتكِ وتفركي قضيبه بها داعبي خصيتيه وقضيبه على عنقكِ |
| Videonun ilerleyen kısımlarında koca adam devasa sikini kızın götünden çıkartıp taşaklarını kızın götüne sokuyor. | Open Subtitles | بوقتٍ ما بالمقطع هذا الرجل يسحب قضيبه من مؤخرتها ووضع خصيتيه هناك |
| Aşalık herifin teki o. Dua etsin taşaklarını tekmelemedim. | Open Subtitles | ذاك المراوغ، من حسن حظه أني لم أركله في خصيتيه |
| Belli ki yanlış kişiye geldi. Onun taşaklarını vahşi kedilere yedirmem gerek. | Open Subtitles | حسناً، من الواضح أنه أتى إلى الشخص الخطأ ينبغي أن أطعم خصيتيه للقطط الضالة |
| Umarım katili bulurlar ve testislerini keserler. | Open Subtitles | آمل أن يمسكوا بالمجرم ويقوموا بقطع خصيتيه |
| Ama taşaklarından dolayı arka koltukta gitmen gerekecek. | Open Subtitles | ربما يجب عليك أن تجلسي في المقعد الخلفي لأن خصيتيه تجلس في المقعد الأمامي كله |
| Şimdi ne yapacaksın ona? hayalarına elektrot mu bağlayacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعلين به المرة القادمة تصعقين خصيتيه بأقطاب كهربية؟ |
| Köpeğini, hayalarını yalamaya koşullandıran Pavlov mıydı? | Open Subtitles | هل كان بافلوف هو الذي درب كلبه ليلحس له خصيتيه |
| Onu hayalarından vurmalısınız sonra da ağzından. | Open Subtitles | عليكما أن تطلقا النار عليه في خصيتيه وبعدها في فمه |
| Tamam, görev onu bu durumdan hayaları sağlam bir şekilde kurtarmak. | Open Subtitles | حسناً. الهدف هو إخراجه من ورطته مع إبقاء خصيتيه كما هما |
| testislerinden biri ezilmiş v iltihap kapmış, yani onları kesmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | احدى خصيتيه اصيبت و الحق به الضرر و هم سيقومون بقطعها |
| Sonra daha genç bir eşekle değiştirdiler. Çünkü yaşlılıktan taşakları epey büyüyüp sarkmaya başlamıştı. Zamanın merhameti yok işte. | Open Subtitles | ثمّ استبدلوه بحمار أصغر في العمر لأنّ خصيتيه أصبحتا مترهّلتين كثيراً الزمن قاسٍ |
| Yatağa bağlarız, toplarını bir kova buza koyarız ve gideriz. | Open Subtitles | نقيده في فراشه، نضع خصيتيه في طبق ثلج، ونغادر. |
| Taşaklarına tekme atmanla ilgili olabilir. | Open Subtitles | قد تكون للأمر علاقة بأنك ضربته في خصيتيه |
| "Pantolon işlev bozukluğu" Hayalarının ortaya çıkmasına neden oldu. | Open Subtitles | عندما هناك خلل في السروال سبب له فضح خصيتيه |
| Sen bir erkeği toplarından vurdun. Beni de vurur musun? | Open Subtitles | أطلقتي النار على رجل في خصيتيه هلا أطلقتي النار علي؟ |
| - Kolaylıkla sol testisine de yayılabilecek morluklar. | Open Subtitles | - الكدمات التي يمكن أن ينتشر بسهولة نحو خصيتيه. |
| Onu arayıp elimizde Testisleri yere inmiş bir oyuncu olduğunu söyle. | Open Subtitles | رائع. عاودي الاتصال به وأبلغيه أن لدينا ممثل خصيتيه متدليتان |