| Bürosunda kullanabileceği yeşil Kızılderili'yi de alsın. | Open Subtitles | أعني لو تطلب الأمر هنود خضر للتماشي مع المكتب |
| Mısır tarlasında küçük yeşil adamlar da dolaşıyordur. | Open Subtitles | مؤكد ثمة رجال خضر صغار يركضون بحقل الذرة أيضاً |
| 11 yaşında sarışın, yaşına göre ufak tefektir yeşil gözlü mavi gömlek ve haki pantolon giyiyor. | Open Subtitles | عمره 11 سنة شعره اشقر يبدو صغيراً بالنسبة لعمره خضر العينان |
| Bir kutu puding Ve bir kutu karışık sebze, lütfen | Open Subtitles | وعاء حلوى إسفنجية و وعاء خضر منوعة ، من فضلك |
| Komşularımız yeşiller. | Open Subtitles | جيراننا خضر |
| Küçük yeşil adamlar mı? | Open Subtitles | رجل أخضر صغير؟ رمادي, إنهم رماديون وليسوا خضر, رمادي |
| Devletin yeraltı sığınaklarında yeşil adamlar saklayıp saklamadığı hakkında. | Open Subtitles | إمّا أنّ الحكومة تُخبّيء رجال خضر صغار في ملاجيء ذريّة |
| yeşil renkteler çünkü bitkiler gibi diatomlar da klorofil içerirler ve bitkiler gibi hepsi oksijen bırakırlar. | Open Subtitles | انهم خضر لأن الدياتومات مثل النباتات تحتوي على الكلوروفيل و مثل النباتات أنهم جميعا يطلقون الأكسجين. |
| Neden bahsediyorsunuz, küçük yeşil adamlardan mı? | Open Subtitles | ما الذي تتحدثين عنه, رجال خضر صغيرين؟ |
| Yanları yeşil papağanlı yüksekçe spor ayakkabısı. | Open Subtitles | حذاء رياضي عالي به ببغاوات خضر بالجانب |
| Kawatche Mağaralarında küçük yeşil adamlar hakkında daha fazla kanıt bulmak mı? | Open Subtitles | لتجد برهان عن رجال خضر في كهوف كواتشي |
| Ayakkabında ufak yeşil adamlar mı yaşıyor? | Open Subtitles | رجال خضر صغار يعيشون في حذائك؟ |
| Ve yeşil çay içiyorlar, yeşil çayda bizi, hücrelerimizi, genlerimizi kansere karşı koruyan bir dizi kimyasallar var. | Open Subtitles | و هُم أيضاً يشربون الشاي اﻷخضر. و لدى الشاي الأخضر مجموعة من العناصر الكيميائيّة التي تحمينا من السرطان بالمثل و تحمي خلايانا و جيناتنا و إلى ما هنالك. |
| yeşil olduğunuz sürece birinin gözetiminde olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | طالما أنتم خضر أود أحد ان يراقبكم |
| Hayır, sihir diye bir şey yok. Galaksilerarası yeşil barış koruyucuları var hem de binlerce ama sihir yok. | Open Subtitles | كلا، ما من سحر، بل جنود خضر لحفظ السلام بين المجرات، لكن لا... |
| Hayır, sihir diye bir şey yok. Galaksilerarası yeşil barış koruyucuları var hem de binlerce ama sihir yok. | Open Subtitles | كلا، ما من سحر، بل جنود خضر لحفظ السلام بين المجرات، لكن لا... |
| Eh, Malka zaman zaman beni, sebze çorbası pişirmeye teklif ediyor. | Open Subtitles | حسنا، مالكا تقدم لطهي لي البرش حساء خضر روسي من وقت لآخر. |
| - Sanırım sebze çorbası. | Open Subtitles | أعتقد يطلق عليه البرش حساء خضر روسي. - نعم. |
| Pekâlâ, millet, Bay McNulty'nin sebze çiftliğindeki aziz kalbin üzerindeki gül oyunu başladı. | Open Subtitles | قد أزيح الستار عن عرض "القلب المقدس" يا شباب من إنتاج مزرعة خضر الأستاذ (مكنولتي) |
| Üçler ve yeşiller. | Open Subtitles | ثلاثيات و خضر |