| Sanki benim hatam, bu çok iyi bir ilk tarih yer değil. | Open Subtitles | . ْ إنه خطئي أنا ، هذا ليس مكاناً مناسباً للموعد الأول |
| Burasının sana göre bir yer olmadığını biliyorum ve bu benim hatam değil. | Open Subtitles | أعرف ان هذا المكان لم يكن المكان المناسب لك، ولكن ذلك ليس خطئي |
| Bütün vaktimi işe harcıyordum, en sonunda benim hatam olduğunu anladım. | Open Subtitles | كنت اعمل كل الوقت, لذا اظن في النهاية كان خطئي حقيقتا. |
| 10 ay sonra şartlı tahliyeyle serbest kalır. Benim suçum değil. | Open Subtitles | إذا كان سيخضع للمراقبة مدة عشرة أشهر فالخطأ كله ليس خطئي. |
| Suçlanacak kişinin ben olmadığımı mı? Benim suçum olmadığını mı? | Open Subtitles | ها أنا ذا لا أتحمل المشؤولية هذا ليس خطئي ؟ |
| Benim hatamdı? - Nasıl senin hatan olabilir ki? Bilmiyorum. | Open Subtitles | ـ كلاّ إنّه خطئي ـ كيف يمكن أن يكون خطأكِ؟ |
| Üstelik bu sabah K5 evraklarını imzalamayı unutmam benim hatam. | Open Subtitles | إضافة لذلك، فإنه خطئي لأنّي نسيت توقيع الأوراق هذا الصباح. |
| Her ağladığında, ki sürekli ağlardı, hep benim hatam olurdu. | Open Subtitles | كلما بكت وكانت تفعل ذلك طوال الوقت يكون دائما خطئي |
| Hey, bak bu benim hatam değil. Saçını örmeyi bıraktı. | Open Subtitles | أسمعي , إنه ليس خطئي لقد قص تسريحة ذيل الحصان |
| Seçimi bahane ederek seni sonuna dek yanımda tutmak benim hatam. | Open Subtitles | إنّه خطئي للإبقاء عليكِ بجواري حتّى النهاية باستخدام الإنتخابات كعذر |
| Hayat pahalılığının artması benim hatam mı? | Open Subtitles | هل خطئي أن تكلفة المعيشة تزداد ارتفاعاً ؟ |
| Bırak artık kıskanmayı. Kadınların sürekli bana bakması benim hatam mı? | Open Subtitles | لكن توقفي عن تلك الغيرة هل هو خطئي إن النساء ينظرن لي دائما؟ |
| Dinle beni, bir şey olursa, senin hatan, benim hatam, farketmez, küçük kardeşim çocuğun beynini dağıtacak. | Open Subtitles | انت تفهمني اي شئ يحدث اي شئ خطأك او خطئي |
| Bir profesyonel olarak, hile yaptığını görmemem, benim hatam. | Open Subtitles | بوصفي محترفة, الخطأ خطئي لأنني لم أنتبه إلى غشه |
| Suratının ormandaki her ağacın üzerinde olması benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس خطئي أن وجهك موجود على كـل شجرة في الغـابة |
| - Bay Boss'a karşı dava açmamalıydım. Bu benim suçum. | Open Subtitles | لم أستطع بناء قضية، ضد مستر بوس ذلك خطئي أنا |
| Ayrıca, bu bir şekilde, benim suçum olmalıydı. | TED | وبجانب ذلك، سيكون ذلك خطئي بطريقة أو بأخرى. |
| - Hoş bir kadındı. Benim hatamdı. Çok çılgındım. | Open Subtitles | كانت لطيفة ولكن كان الخطأ خطئي لقد كنت شديد الجنون |
| Geçidi tekrar kazıp çıkaran bendim. Ona olanlar benim hatamdı. | Open Subtitles | كانت المرة الوحيدة التي لم نفن فيها الباب ما حدث كان خطئي |
| Sadece özür dilemek istiyorum. Çünkü hepsi benim suçumdu. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أقول آسف لأنّ هذا الشئ بالكامل كان خطئي |
| Birisine bir şey olursa benim yüzümden olacak. | Open Subtitles | إذا أصيبَ أيً منكم بمكروه سيكون ذلك خطئي |
| Hepsi benim suçum. Suç bende. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أنه خطئي أنا أيضًا أعلم أنه خطئي |
| Sorun değil. Dürüst olmak gerekirse, hata senin değil, benim. | Open Subtitles | لا عليكي ,في الحقيقه إنها ليس خطئك ، أنه خطئي أنا |
| Hep kabahatin bende olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد كنت أتخيل طيلة الوقت أنه كان خطئي أنا. |