| İnsanoğlunun güzel fikirleri alıp, inançlarını bunların üzere kurarak herşeyi yanlış yorumladığını söylerdi. | Open Subtitles | هو قال الجنس البشرى فهم كل خطاء يأخذ الفكرة الجيدة ويبنى اعتقادة عليها |
| Beni yanlış anlamayın; İngilizce öğretmenin karşısında değilim, hepiniz ingilizce öğretmenlerisiniz. | TED | الآن أرجو أن لا تفهموني خطاء أنا لست ضد تعليم اللغة الإنجليزية لكل معلمي اللغة الإنجليزية |
| Sadece 15 yaşındaydı. yanlış adama aşık oldu. | Open Subtitles | كان في الخامسة عشر من عمرها وقعت في حب شخص خطاء |
| Bu kadar sabıkası olan birisi muhakkak hata yapar. | Open Subtitles | اي احد عنده مثل هذا السجل سوف يسجل عنوانه خطاء |
| Kural kuraldır, fakat herkes hata yapabilir! | Open Subtitles | القواعد هي القواعد لكن كل شخص يمكن أن يرتكب خطاء |
| İnanması zor gelebilir. Ama, UAC şirketinin küçücük bir hatası işte... | Open Subtitles | لا يصدق كما نرى يو اية سى ترتكب كل هذا من خطاء صغير |
| Bu bir hataydı." | Open Subtitles | و تنظر ورائك و تقول " نعم .. كان ذلك خطاء "ِ |
| Jan Di'nin artık yüzememesi kimin suçu? | Open Subtitles | خطاء من ان كوم جاندي لا تستطيع السباحة بعد الآن؟ |
| Acıyı bastırmak için anlamsız seks yapmanın yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | لايوجد خطاء في اممارسه بعض الجنس لتخفيف الام |
| Ve ikincisi, bunu yapamazsın, neresinden bakarsan bak bu yanlış. | Open Subtitles | ثاني شيء .. انت لا تستطيع فعل ذلك انه خطاء في كل الاحوال |
| Birileri yanlış bir şey yaptığımı söylüyorlarsa, o zaman İncil'in yanlış olduğunu söylüyorlar demektir. | Open Subtitles | اذن اي احد يقول اني على خطاء, فإنه يقول ان الانجيل على خطاء |
| Tanrı ile iyi geçinmekte yanlış olan bir şey yok. | Open Subtitles | لا خطاء كون ان تكون في مقام جيد مع الله |
| Ta ki yanlış teşhis konduğunu, iyi olacağını öğrenene kadar. | Open Subtitles | فقط لمعرفة أنه كان خطاء في التشخيص .و أنه سيكون بخير |
| Annecik artık sana bağırmayacak yanlış şeyler yapsan bile. | Open Subtitles | والدتك لن تفقد اعصابها مره اخري حتي عندما تفعل اشياء خطاء |
| Nerede hata yaptığımı düşünerek vakit harcamak istemiyorum. Hayat bunun için çok kısa. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تضيع الوقت اتعجب لو ارتكبت خطاء |
| Hiç hata yapmaz mısınız? | Open Subtitles | ما من عيبفيها. الا يمكن أن تفعل شيئاً بة خطاء ؟ |
| Adınızı dosyamda görünce hata olduğunu sandım. | Open Subtitles | عندما رأيت إسمك على ورقة البيانات ظننت هناك خطاء |
| Bu bir hata olur. | Open Subtitles | ذلك يمكن أن يكون خطاء فأنا أعمل على مجموعة أبحاث |
| Dekana büyük bir hata yapılmış diyebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك القول للعميد إنه حدث خطاء كبير؟ |
| Jordan, bunun olmasını ne kadar istediğini biliyorum ama hala bir hata olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | جوردن أعلم كم تريد هذا أن يعمل ولكن ما زلت أعتقد بأنها خطاء فادح |
| Planlar değişti Simon, ve bu illa ki birinin hatası olmak zorunda değil. | Open Subtitles | الاشاء تتغير ,وليس بالضروري ان يكون ذلك خطاء احد |
| Hayvan Boris. Onu çok uzun zaman önce hapsettirdim, yaptığım en büyük hataydı. | Open Subtitles | الحيوان بوريس" , لقد أبعتدته عن هنا منذ مدة طويلة" أنه أكبر خطاء فعلته من قبل |
| - Her şey Veronica'nın suçu. - Söylediğim tek insan sensin. | Open Subtitles | لتجعل هذا خطاء فرونيكا أنت الشخص الوحيد الذي أخبرته |
| Notumu gördüm, ve bence bir yanlışlık olmuş. | Open Subtitles | لقد رأيت درجتي .. واعتقد ان هنالك خطاء مااا |
| "ama hayatımın hatasını yaptığımın farkına bile varmadım." | Open Subtitles | لا أعلم ماذا فعلت أنا فعلت خطاء كبير |