| Mektuplarımı bekleyerek yaşıyor bense içimi dökebileceğim birine sahibim. | Open Subtitles | إنه يعيش فقط من أجل إنتظار خطاباتي و لدي شخصاً ألتفت إليه أيضاً |
| Telefonlarıma dönmedin. Mektuplarımı geri gönderdin. | Open Subtitles | لم تردي علي اتصالاتي، و أعدتي لي خطاباتي |
| anlaşmaya varılmış sözcükleri, benden duymadıkça Mektuplarımı iki düke 785 00:38:47,472 -- 00:38:49,874 ve Vatican'a ulaştıracaklar. | Open Subtitles | ما لم يسمعوا مني العبارة المُتفق عليها سًيقومون بتوصيل خطاباتي |
| Defter kayıtlarımı almam lazım. Mektuplarıma ihtiyacım var, lütfen. | Open Subtitles | اردت احضار البريد حسنا ، اريد خطاباتي من فضلك |
| mektuplarım eline geçiyor mu bilmiyorum L.T. | Open Subtitles | أنا لا أعرف.. إن كنت تستلم خطاباتي أم لا |
| "Sanki Mektuplarımı bulmuştu hepsini teker teker okuyordu | Open Subtitles | شعرت أنه وجد خطاباتي ويقرأ" كل واحد منها بصوت عال |
| Mektuplarımı atmamışsın. | Open Subtitles | لقد إدخرت خطاباتي |
| - Mektuplarımı mı açıyorsun artık? | Open Subtitles | ـ هل تقرأين خطاباتي الآن؟ |
| Mektuplarımı aldın mı? | Open Subtitles | وصلتك خطاباتي ؟ |
| Mektuplarımı okuyun. | Open Subtitles | اقرئي خطاباتي. |
| Nasıl benim soruma ve Mektuplarıma cevap vermez. | Open Subtitles | لأنها لا ترد على خطاباتي و أسئلتي |
| Bay Cromwell bile Mektuplarıma cevap vermeyi reddetti. | Open Subtitles | حتى السيد (كرومويل) رفض الإجابه على خطاباتي |
| Mektuplarıma cevap yazdığınız için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أشكرك على الرد على خطاباتي و لمساعدتي في اخراج (هيلاري) من السجن |
| Ama tüm mektuplarım üniversiteye geliyordu. | Open Subtitles | لكن كل خطاباتي تأتي الى الجامعة |
| Mektubumu alırsanız bana haber verin, sevinirim. | Open Subtitles | سأكون ممنونة لك اذا قمت بإرسال خطاباتي حالما حصلت عليها. |