| sahnede o kadar tutuk kalmıştı ki sen sahneye çıkıp onun yerine konuşmasını tamamlamıştın. | Open Subtitles | لقد غضبت عندما صعدتِ إلى المسرح وأنهيتِ خطابها بدلاً منها |
| Hareket etmesini, konuşmasını önleyebilirsiniz. | Open Subtitles | الطاقة فوق حركتها الطاقة فوق خطابها |
| konuşmasını kaçırmak istemeyiz ya da bütün töreni. | Open Subtitles | هيا. نحن لا نُريد تفويت خطابها... أو التخرّج بالكامل. |
| - Beni kesmişler. - Evet, konuşmasını kestikleri için kızgın. | Open Subtitles | لقد قطعوا خطابي - أجل، أنها غاضبة لأنهم قطعوا خطابها - |
| Yani konuşmasının ne olacağını hala bilmiyoruz. Ne yapmalıyız? | Open Subtitles | لذا نحن ما زِلنا لا نَعْرفُ اما اتجاه خطابها في الجلسةِ المشتركةِ. |
| Tabletimi masamın üstünde unuttum ve Callie'de konuşmasının üstünden geçmek istedi. | Open Subtitles | تركت الجهاز عند مكتبي و أرادت (كالي) مراجعة خطابها |
| Neden konuşmasını yarıda kestirmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا يقاطعون خطابها فحسب؟ |
| - konuşmasını ezberliyor. | Open Subtitles | تحاول حفظ خطابها. |
| Ve yarın akşam konuşmasını yaparken Atlanta'da ve ülkenin geri kalanında gözyaşı dökmeyen tek bir kişi kalmayacak. | Open Subtitles | وعندما تلقي خطابها ليلة غد لن يبقى هناك أحد لن يبكي في (أتلانتا) أو في أرجاء البلاد |