| Konuşmayı gördün. Çok sıkı bir konuşmaydı. | Open Subtitles | أعني أنّك رأيت الخطاب، كان خطابًا ممتازًا. |
| İyi konuşmaydı. Daha iyisini yapmak zor. | Open Subtitles | كان خطابًا رائعًا، ويصعب التفوُّق عليه. |
| Hayır hanımefendi. "Ürolog" demedim. "Anma konuşması" dedim. | Open Subtitles | كلا، سيّدتي لم أقل مسالك بوليّة، بل قلتُ خطابًا، خطابًا رائعًا. |
| - ...fakat grup olarak... - Moral konuşması mı bu şimdi? | Open Subtitles | ...لكن كمجموعة - هل من المفترض أن يكون هذا خطابًا حماسيًا؟ |
| İnan üşenmesem Sosyal Hizmetler'e tebrik mektubu yazacağım. | Open Subtitles | وسأخبرك بشيءٍ آخر، إن كان يمكنني تكليف نفسي، سأكتب خطابًا للخدمات الاجتماعية أهنئهم فيها. |
| Ve ikincisi, eğer insan dokusuyla çalışıyorsanız ve bağışçı ile ailesini merak ediyorsanız onlara bir mektup yazın. | TED | وثانيًا، لو تعمل مع أنسجة الإنسان وتتسائل عن المتبرع وعن عائلته اكتب لهم خطابًا |
| Kaliforniya Üniversitesi'nde bir konuşma yapmıştı. | TED | ألقى خطابًا في جامعة كاليفورنيا في لوس أنجلوس لمكانٍ مكتظ بالجمهور |
| - Sana bir mektup yazdım. | Open Subtitles | "كتبت لك خطابًا" |
| Çok iyi bir konuşmaydı, Bayan Udinov. | Open Subtitles | (كان هذا خطابًا قويًا جدًا يا آنسة (يودينوف |
| Bayan Altmann, güzel konuşmaydı. Ama neden geçmişi geçmişte bırakmıyorsunuz? | Open Subtitles | سيّدة (ألتمان) قدمتِ خطابًا قويًا ولكن لمَّ لا تتركِ الماضي فالفات مات؟ |
| Pekala, güzel konuşmaydı Mike. Ama ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ ، لقد كانَ خطابًا رائعًا يا (مايك) لكنني لستُ مهتمًا بها، |
| Bu güzel bir konuşmaydı. | Open Subtitles | كان ذلك... خطابًا جيّدًا. |
| Bir hazırlık konuşması. Hazır olmalıyız. | Open Subtitles | خطابًا حماسيًا يجب أن نكون مستعدين |
| Gaz verme konuşması mıydı bu? | Open Subtitles | ـ إذًا، هل كان هذا خطابًا حماسيًا؟ |
| Biraz cesaret konuşması yapalım mı? | Open Subtitles | -هل علينا إعطاؤهم خطابًا حماسيًا؟ |
| Taliplerinden birisine aşk mektubu mu yazıyorsun yoksa? | Open Subtitles | تكتبين خطابًا غراميًا لأحد المتوددين لطلب يدك؟ |
| Sevgili kızım baban, az önce bunun bir aşk mektubu olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | إلى ابنتي الصغيرة" "والدك سأل توًّا ما إن كان هذا خطابًا غراميًّا" |
| Şartlı tahliye kuruluna bir mektup yazmamızı istedi. | Open Subtitles | لقد أخبرنا أن نكتب خطابًا لإدارةِ الإفراج المشروط. |
| Ağlamak yok demiştik, o yüzden ona bir mektup bıraktım. Her şey sona erince onu bulur. | Open Subtitles | قلنا لا دموع، وقد تركت لها خطابًا ستجده حين ينقضي أمر الحائل |
| Bu konuda tek bir konuşma bile yaptığımı hatırlamıyorum. | TED | و لا أتذكر أني قد ألقيت خطابًا واحدًا بشأن تغير المناخ. |
| Sana bir mektup yazdım... - ...ve Stefan'a sana-- | Open Subtitles | -كتبت لك خطابًا وأعطيته لـ (ستيفان )... |