| Son nişan partisinin içine etmiştim zaten. Ayrıca son düğününün de. | Open Subtitles | لقد دمرت بالفعل حفلة خطبتها الأخيره و أيضاً حفلة زفافها الأخيره |
| Şimdi onun nişan partisine, gelin partisine bekarlığa veda partisine ve düğününe gitmeliyim. | Open Subtitles | لذا عليّ الآن أن أذهب لحفلة خطبتها وحفلة ما قبل الزواج وحفلة عزوبيتها، وعرسها عذاب لا نهاية له |
| -Eski karın Lorna nişanlandı ya. | Open Subtitles | مع زوجتك السابقة لورنا تمت خطبتها وكل شيء |
| Dilbilimci Chrissie sonunda nişanlandı. | Open Subtitles | كريسي من قسم اللغويات .تمت خطبتها أخيرًا |
| Eski karısının nişanlandığını öğrendi. | Open Subtitles | لقد اكتشفت للتو بأني زوجته السابقة تمت خطبتها |
| Dean Cooper sahte aldatma kanıtlarıyla Christi'ye nişanı attırmaya mı çalıştı? | Open Subtitles | لذا حاول عميد كوبر لابتزاز كريستي في فسخ خطبتها مع إثبات وهمية من الغش لها؟ |
| Bayan Andrews'i ne kadar çok önemsiyorsun biliyorum bu yüzden nişanını duyduğum gibi geldim. | Open Subtitles | اعلم انكي تهتمي كثيرا بالسيدة. اندروز لذلك عندما رجعت من خطبتها شعرت بالقلق |
| Dostlar, Bay Chopra'nın kızı Priya Vicky Malhotra ile nişanlanıyor. | Open Subtitles | أصدقائى، إبنت السيد شوبرا بريا قد تمت خطبتها إلى السيد فكى مالهوترا |
| - Evlenme teklifi mi yapacaksın? | Open Subtitles | -هل تريد خطبتها الليلة؟ |
| Arkadaşım beni baş nedimesi yaptı. Ben de onun nişan partisini planlıyorum. | Open Subtitles | صديقتي جعلتني وصيفتها، لذا أخطط لحفلة خطبتها |
| - Hayır. Tek bulduğum masadaki nişan yüzüğüydü. | Open Subtitles | لقد وجدت خاتم خطبتها موضوع على الطاولة فحسب |
| İşte bu Gabrielle Solis'in nişan yemeğinde yaralanmasının birebir sebebiydi. | Open Subtitles | (و بهذه الطريقه جُرحت (جابرييل سوليس في ليلة حفلة خطبتها |
| Yüzük de nişan yüzüğü. Duygusal değeri var. | Open Subtitles | خاتم خطبتها يحتوي على قيمة عاطفية |
| Kontes Sparre nişan işini yarıda kesti Jakob de la Gardie ile. | Open Subtitles | الكونتيسة (سباري) فسخت خطبتها من (جاكوب دي لا غاردي) |
| Maisie, George Roughley ile nişanlandı. | Open Subtitles | مايزي قد تم خطبتها لجورج رافلي |
| Bilgin olsun daha yeni nişanlandı. Sanki önceden böyle bir ihtimal vardı da. | Open Subtitles | لمعلوماتك , (شيلا) تمت خطبتها اجل , لأن قبل هذا كان هناك امكانية |
| Priya dört gün önce nişanlandı. | Open Subtitles | بريا تمت خطبتها قبل أربعة أيام |
| Oğlumla yeniden nişanlandığını sana söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرتك أنها أعادت خطبتها لـأبني؟ |
| Bayan Price az önce Bay Collins'le nişanlandığını açıkladı. | Open Subtitles | (لقد أعلنت الآنسة (برايس (خطبتها للسيد (كولينز |
| Dean Cooper sahte aldatma kanıtlarıyla Christi'ye nişanı attırmaya mı çalıştı? | Open Subtitles | لذلك حاول عميد كوبر لابتزاز كريستي في فسخ خطبتها مع إثبات وهمية من الغش لها؟ |
| Muhtemelen Charlotte'un nişanı bozduğunu duymuşundur. | Open Subtitles | لابُدأنكِسمعتِالأن بأن" شارلوت" فسخت خطبتها. |
| Burke'le nişanını bozuyor, o yüzden saklanıyor. | Open Subtitles | انها تخشى أن تفسد خطبتها لـ(بورك) -لذا فهي تختبئ منه |
| Kardeşin nişanlanıyor, sen ise bu dazlağı seyrediyorsun! | Open Subtitles | أختكِ سيتم خطبتها و أنتِ تتفرجين على هذا الولد حليق الرأس |
| Evlenme teklifi yapmalısın! | Open Subtitles | عليك خطبتها |