| Durumun ciddiyetini anlamamıştım... ama artık farkındayım. | Open Subtitles | لم اكن اُدرك خطورة الموقف ولكنى اعرف الآن |
| Ama umarım ki babanın ölümü şu anda bulunduğumuz Durumun ciddiyetini tam olarak ortaya koyabiliyordur. | Open Subtitles | لكن أتمنى أن موته يعرض لكِ جيداً خطورة الموقف الذي نحن به الآن |
| Görüdüğünüz üzere, Durumun ciddiyetini göstermek için spor ceketimi çıkarttım. | Open Subtitles | كما ترون، لقد خلعت الجاكت لاظهر خطورة الموقف |
| Sen Durumun ciddiyetini anlamış görünmüyorsun. | Open Subtitles | اعتقد انك لا تُقدر خطورة الموقف |
| Sanırım durumun ciddiyetinin farkında değilsin. Haklısın. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تتفهمين مدى خطورة الموقف |
| Durumun ciddiyetini anladıkları anda birkaçı çenesini açtı. | Open Subtitles | حالما ادركوا خطورة الموقف قسم منهم تكلم |
| Durumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تدرك خطورة الموقف |
| Sanırım Durumun ciddiyetini henüz kavrayamadınız. | Open Subtitles | لست واثقاً بأنك تدرك خطورة الموقف. |
| Durumun ciddiyetini anlamanı istedim. | Open Subtitles | أردتك أن تفهم خطورة الموقف |
| O iyi olacak.durumun ciddiyetinin farkında. | Open Subtitles | إنها تتفهم خطورة الموقف |