| Bak. nişanlım, babasını hapse gönderdiğim için beni düğün günümüzde terketti. | Open Subtitles | انظر ، لقد تركتنى خطيبتى يوم زفافى لأرسل والدها الى السجن |
| nişanlım, resepsiyonda kullanılacak örtü ve peçeteler için yardımımı istiyor. | Open Subtitles | . خطيبتى تريد مساعدتى فى أختيار لون بياضات غرفة الأستقبال |
| Senden daha fazla öneri duymak istemiyorum. nişanlım beni bekliyor. | Open Subtitles | لا أريد سماع المزيد من الأقتراحات خطيبتى فى أنتظارى |
| İkinci, nişanlımı aldatacak olsaydım bunu genç bir kızla yapmazdım. | Open Subtitles | ثانياً, إذا كنت لأخون خطيبتى فلن يكون هذا مع مراهقه |
| Altı gün önce yatağımda bi Tiki dansçısı ile uyandım... sonra onun nişanlımın kuzeni olduğunu öğrendim... sonra onun eski piskopat polis sevgilinin saldırısına uğradım. | Open Subtitles | لقد استيقظت مع راقصة حفلات فى فراشى منذ ستة أيام ثم عرفت انها إبنةعم خطيبتى ثم تعرضت للسرقة بالإكراه على يد صديقها السابق الشرطى المحنون |
| Debbie şu anda, nişanlıma, Güney Carolina'da bir otelde olduğumu söylemeye gidiyor. | Open Subtitles | فى طريقها الان الى خطيبتى .... لاخبارها اننى مختفى فى غرفه احدى فنادق كارولينا ...الجنوبيه مع امرأه |
| Sonra yıllarca sonra... onu nişanlımla tanıştırmak gibi... korkunç bir hata yaptım. | Open Subtitles | حسنا بعد عدة سنوات قمت بخطأ فظيعا بأن قمت بتعريفه إلى خطيبتى |
| Aslında nişanlım bu hafta California'da. | Open Subtitles | فى الحقيقة .. خطيبتى فى كليفورنيا هذا الأسبوع |
| Kes şunu, nick, o benim nişanlım, sherry, eskort orospularından değildir. | Open Subtitles | أوه دعك من هذا نيك أنها خطيبتى شيرى أنها تعرف أسكورد ستانك |
| nişanlım bana ne zaman bir şey anlatsa burada ve burada saklıyorum. | Open Subtitles | عندما تخبرنى خطيبتى ببعض الاشياء احتفط بها هنا و هنا |
| nişanlım Norseman ile vuruldu ve hayatını kurtarmak için yardımın gerekiyor. | Open Subtitles | خطيبتى سممت بالنورثمان والأن أحتاج مساعدتك لإنقاذ حياتها |
| nişanlım. Ya uçak bileti al diyecektir ya da uçaktadır onu söyleyecektir. | Open Subtitles | أنها خطيبتى و هى إما على وشك أن تركب الطائرة |
| nişanlım kaçış ile ilgili hiçbirşey bilmiyor. Ya da kaçış planlarıyla. Benim hain olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | ان خطيبتى لا تعرف شيئا عن الهروب او خطط للهروب, انها مازالت تعتقد اننى لاجئ هارب . |
| nişanlım, Sylvia Albino ile tanışmanı istiyorum. David de bana sizden söz ediyordu. | Open Subtitles | "جوانا " ، اريدك أن تقابلى خطيبتى "سيلفيا ألبينو " ، " جوانا والاس " |
| O benim nişanlım. Bunların hepsi büyük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | إنها خطيبتى هناك سوء تفاهم كبير |
| - Denizi,nişanlımı seviyorum,babamı seviyorum | Open Subtitles | هو عملى ,انا احب البحر احب خطيبتى , احب ابى |
| nişanlımı arıyorum. Onunla birlikte olması gerekiyordu. | Open Subtitles | انا ابحث عن خطيبتى من المفروض انها ستقابله |
| Evet, saate bakın. Dişi nişanlımın Hooters'daki vardiyası bitiyor... | Open Subtitles | انظروا إلى الوقت إن موعد وردية خطيبتى على وشك الإنتهاء |
| Bense "Evet, doğru "Adamım, nişanlımın yanına gitmem gerek, geç kaldım gitmem gerek dostum." dedim durdum. | Open Subtitles | و قلت له اننى تأخرت على خطيبتى تأخرت على فتاتى |
| nişanlıma saldırı silahı doğrultmuş olan sensin. | Open Subtitles | أنت الذي تصوب حالياً مدفعاً إلى خطيبتى |
| Bak,kim olduğunu bilmiyorum, veya isminizin ne olduğunu, ama nişanlımla evlenmek için avrupaya gidiyoruz. | Open Subtitles | امظر ,انا لا اعرف من تكون او كيف علمت اسمى ولكنى اسافر مع خطيبتى |
| Hanımefendi sözlüm olur, Lollys. | Open Subtitles | "هذه خطيبتى "لوليس |
| -Tristan, inanmıyorum! O benim müstakbel karım. Onunla yatmayacak mısın? | Open Subtitles | نحن نتحدث عن خطيبتى - إذا لماذا لا تضاجعها ؟ |
| Yavuklumu gidip göreceksin. | Open Subtitles | سوف تذهب وترى... خطيبتى |
| Ve bu kız benim fidanzatam... | Open Subtitles | وهذه الفتاة خطيبتى |