| İki gün yatak istirahatı, hafif yiyecekler ve her gece bir kadeh şarap. | Open Subtitles | لا تغادر السرير ليومين و كل طعاماً خفيفاً و كأس نبيذ في المساء |
| Köprüde hafif işler yapacak kadar kendini güçlü hissediyor musun? | Open Subtitles | أخبرنى , هل تشعر أنك تريد أن تعمل عملاً خفيفاً صغيراً على الجسر ؟ |
| İstersen sen, bir gezintideymişiz gibi hafif gezebilirsin. | Open Subtitles | , تسطيع أن تسافر خفيفاً,إذا تريد . كأنك ذاهب للتنزه |
| hafif değilim, sırım gibiyim. Şişman kızlar bayılıyor. | Open Subtitles | أنا لست خفيفاً بل رشيق هذا يثير الفتيات البدينات |
| Optik böcekler, yüksek teknoloji ürünüdür, ...pencereden ışık ışını alır. | Open Subtitles | التصنت البصري لعبة تقنية بحيث تسلط شعاعاً خفيفاً على نافذة |
| Bu obje reçineden yapılmıştı ve çok hafifti. | TED | هذا الشئ كان مصنوعاً من الراتنج وكان خفيفاً للغاية. |
| karaciğer biyopsisinde sızma var deyin bana, hafif iltihap. | Open Subtitles | أخبرني أن الخزعة أظهرت ارتشاحات والتهاباً خفيفاً |
| Başında koca bir şişlik var. hafif bir beyin sarsıntısı geçirmiş olabilirsin. | Open Subtitles | لقد تعرضتِ لضربةٍ قويّة قد يكون ارتجاجاً خفيفاً |
| Baba, kısa bir süre hafif şeyler yemesi gerekiyor. | Open Subtitles | اوه.ياأبي.هو يجب عليه ان يأكل طعاماً خفيفاً لفترة من الزمن |
| hafif bir yemek yedim. Erken yatıp kütük gibi uyudum. | Open Subtitles | وقد كان عشاءً خفيفاً وذهبت للفراش بوقت مبكّر. |
| Kaslarını gevşetmesi için sana hafif sakinleştirici vereceğim. | Open Subtitles | انا سوف اعطيك مهدئاً خفيفاً كي يريح عضلاتك |
| Ama sen benim yanımda oldukça yüküm çok daha hafif geliyor. | Open Subtitles | و لكن طالما أنتِ هنا إلى جانبي فسيغدو الحمل خفيفاً |
| - Biraz hafif geldi. - Gerisini iş bitince alacaksın. | Open Subtitles | ـ إنه يبدو خفيفاً قليلاً ـ ستحصل على الباقي عندما تنهي مهمتك |
| Evet. Düşündüm ki biraz hafif ve canlandırıcı birşeyler denemeliyiz. | Open Subtitles | صحيح , لقد تبينت أن نجرب شيئاً خفيفاً ومنعشاً |
| Bu arada siz de yürümek zorunda kalırsak diye hafif bir valiz hazırlayın. | Open Subtitles | وفي الوقتِ الحالي يا رفاق إجمعوا عتاداً خفيفاً في حال إضطررنا للمشي |
| Sağ ol, ama bu akşam biraz daha hafif gideceğim. | Open Subtitles | شكراً لكن أظن أني سآخذ شيئاً خفيفاً اليوم |
| Ayakkabının teki yoktu ve çok hafif bir kahvaltı yapmıştın. | Open Subtitles | كنت ترتدي فردة حذاء واحدة وتناولت فطوراً خفيفاً جداً. |
| Ki bilirsiniz, bu hastalık çoğu çocukta hafif geçer. | Open Subtitles | والذي يُعتبر مرضاً خفيفاً لمُعظم الأطفال. |
| hafif zırhlı araçlar ve AC-130 Spectre helikopterleri istedim... ama Washington'un bir bildiği olmalı ki bunu reddettiler. | Open Subtitles | لقد طلبت درعاً خفيفاً و سفن حربية ايه سي -130 - سبكتر |
| Saatleri doldurabileceğinizi biliyorum Doktor, ama duruma ışık tutmak için en iyisi bu olacaktır. | Open Subtitles | يمكنك أن تملأ الساعات، دكتور لكن سيكون أفضل أبقائه خفيفاً |