| Yayınlanan ilk 100 araştırma makalesi boyunca konuyu tekrar tekrar değiştirdiler. | TED | كانوا يغيرون المواضيع بشكل متكرر خلال أول مائة ورقة بحثية منشورة. |
| Çoğu kişi senin hakkındaki düşüncesine ilk yedi saniyede karar veriyor. | Open Subtitles | معظم الناس يقررون رأيهم فيك خلال أول سبع ثواني من لقاؤك |
| Bir memeli cenin,eğer gebeliğin ilk üç aylık döneminde bir uzvunu kaybederse, onu yeniden oluşturacaktır. | TED | الجنين في بداية مراحله إذا فقد أي طرف خلال أول 3 شهور من الحمل فسوف يقوم بإعادة تنميته |
| Bu efsane bize kızlık zarının bir kadının ilk vajinal ilişkisi sırasında yırtılacağını ve kanayacağını söyler. | TED | فهي تقول أن غشاء البكارة يتمزق وينزف خلال أول جماع مهبلي للمرأة. |
| Afganistan'daki ilk göreviniz sırasında savaştaki cesaretinizden ötürü Bronz Yıldız'a layık görüldünüz. | Open Subtitles | عضو الكونجرس ماكليش الان خلال أول جولة لنا في افغانستان |
| İlk 18 aylık süreçte şunlar yaşandı: AIDS tedavisi gören insan sayısını sıfırdan yaklaşık 2000'e yükselttik. | TED | خلال أول 18 شهر، حدثت هذه الاشياء: ذهبنا من صفر لحوالي ألفين شخص يتم علاجهم من الإيدز. |
| Hadi, Apollo. Bu ilk dövüşümüzde giydiğin renkler. | Open Subtitles | هيا يا أبولو هذا هو الذى أرتديته أنت خلال أول مباراة لنا |
| Öğretmen olarak ilk günümde, beş tükürük topu ve bir ev yapımı Çin yıldızı tarafından vurulmuştum. | Open Subtitles | خلال أول يوم لي بالتعليم حصلت على 5 ضربات بكرات بصاق وضربة بنجم صيني محلى |
| Ve eğer biz şanslıysak ne olduğunu söyleyebileceğiz büyük patlamanın ilk anlarında belki de daha da öncesine. | Open Subtitles | وسوف يعلمنا إذا حالفنا الحظ بما حدث خلال أول لحظات الانفجار الكبير |
| Bence birini gördüğünde ilk 10 saniyede onları tanıyabilirsin. | Open Subtitles | أظنك تستطيع التعرف على الشخص من خلال أول 10 ثواني لرؤيتهـم |
| Hapse girdikten sonra ilk birkaç yıl sürekli tetikte yaşadım. | Open Subtitles | خلال أول عامين من سجني، كنت حذراً للغاية، أتفقّد الأرجاء وأتساءل عمّ قد يحدث ومتى. |
| Karımla en büyük kavgamızı, oğlumun ilk kalp atış testinde ettik. | Open Subtitles | يا صاح، أكبر خلاف حصل بيني وبين زوجتي كان خلال أول إختبار دقات قلب. |
| Ama sen ilk 2 dakika içinde şoka gireceksin. | Open Subtitles | لكنّك غالبًا ستصاب بسكتة دماغية خلال أول دقيقتين. |
| İlk dönemin boyunca California Vali Konağındayken, senin iddia edilen o uyuşturucuyu kullandığına dair kanıtı varmış. | Open Subtitles | لديها مصدر يدعي وجود تعاطي مخدرات في قصر حاكم كاليفورنيا خلال أول فترة للحكم لك |
| Buradaki ilk haftalarımda, düşük bir profil çizmek istedim. Ama... | Open Subtitles | لقد أردت أن أبقى متخفياً خلال أول بضعة أسابيع ولكن... |
| ...ve davalarin çogu ilk kirk sekiz saatte çözülür ama kimse yüz milyon saatlik davalardan bahsetmiyor. | Open Subtitles | وبتأكيد معظم القضايا حُلت خلال أول 48ساعة ولكنهم لا يتكلمون أبدا عن الجرائم |
| İlk beş mekiğin fırlatımına bakarsak, fırlatım sırasında felaket olma olasılığı dokuzda birdi. | TED | تنظرون إلي الوراء لأول خمس عمليات لإطلاق المكوك احتمالات الحدث الكارثي خلال أول خمس عمليات إطلاق المكوك كانت واحد من تسعة. |
| Bir gazeteciyle ilk röportajım sırasında bu küçük farka çok erken rastladığım için çok şanslıydım. Bana şunu sormuştu: "Bir anne bebeğini ne kadar süre emzirmeli?" | TED | لقد حالفني الحظ بالاصطدام بتلك الفروقات في وقت مبكر جدًا، خلال أول مقابلة لي مع صحفية حين سألتني: "إلى متى يجب على الأم إرضاع طفلها؟" |
| Yani, Bay Lahey ile ilk cinsel ilişkiniz sırasında eşinin 4. aşama yumurtalık kanseri olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | (إذا ، خلال أول لقاء جنسي لك مع السيد (لايهي أكنت تعلمين أن زوجته شُخصت للتو بسرطان المبيض في المرحلة الرابعة ؟ |