| Beni bir de maç sırasında görmelisiniz. | TED | وينبغي عليك رؤيتي خلال المباراة. |
| Dün akşam maç sırasında Zach'in arabasına bir şey olduğu için uğramış. | Open Subtitles | لقد حضرت لأن شيئاً قد حدث لسيارة زاك خلال المباراة ... الليلة الماضية |
| maç sırasında... | Open Subtitles | خلال المباراة ، كان يطرق بابي |
| Ve bazen Maç boyunca... insanlar yaralanır. | Open Subtitles | و أحياناً خلال المباراة اللاعبون ينزفون, صحيح؟ |
| Maç boyunca, kendimi rahatsız hissettim. | Open Subtitles | خلال المباراة شعرت بأنني لست طبيعي تماماً مثل قبل |
| Muhtemelen öldüğümü düşündün. Seni geçen geceki maçta gördüm. Neden hiçbir şey söylemedin? | Open Subtitles | رأيتك خلال المباراة قبل بضع ليالٍ لمَ لم تقل أيّ شيء؟ |
| Bir hayır maçı sırasında ikinci kaleye hızla kayarak geldi. | Open Subtitles | دخلت في خصومة من شركة أخرى على مباراة بيسبول لقد تسلل إلى القاعدة التالية خلال المباراة الخيرية |
| Maç boyunca tek pas veremedi yahu. | Open Subtitles | لم يستطيع أن يكمل تمريرة واحدة خلال المباراة كاملة |
| Şey boyunca- Maç boyunca mı ? | Open Subtitles | خلال خلال المباراة ؟ |
| Evet! Bunu bütün Maç boyunca kaydediyorum. | Open Subtitles | أنا أسجّل هذا خلال المباراة |
| Ama herkesin asıl konuştuğu şey, maçta peruğunu kaybeden taraftar. | Open Subtitles | ولكن ما كان الجميع يتحدث عنهُ هو المشجع الذي فقد باروكتهُ خلال المباراة |
| Hokey hakemi, maçta bayılmış. | Open Subtitles | - انه لالمرجع الهوكي، وانهارت خلال المباراة. |
| Salı günü Knicks maçı sırasında. | Open Subtitles | وافتتح يوم الثلاثاء خلال المباراة نيكس. |