"خلال ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu arada
        
    • bu süreçte
        
    • o
        
    • Bu sırada
        
    • Bu esnada
        
    • içeri
        
    Glory bu enerjiyi kendi boyutuna dönmek için kullanacak ama Bu arada bütün cehennemin bu dünyaya geçmesini umursamayacak. Open Subtitles جلوري تستخدم ذلك الوقت لترجع إلي بعدها غير مبالية بكل أنواع الجحيم التي سيتم اطلاقها علي الأرض خلال ذلك
    Bu arada, kocanıza zarar vermek isteyen birileri aklınıza geliyor mu? Open Subtitles في خلال ذلك هل تفكرين في أي أحد يُريد أذية زوجكِ؟
    Ancak bu süreçte beyindeki baskı dolayısıyla felç geçirme olasılığı çok yüksek. Open Subtitles لكن خلال ذلك الوقت مع تزايد الضغط على دماغها من الممكن ان تكون مشلولة
    bu süreçte de biraz götünü attırmamız lazımdı götüne koyduğumun hırsızı. Open Subtitles وربما أن أرعبك قليلاً خلال ذلك يا سارق السيارات اللعين
    Ben de diyordum ki, eğer hâlâ o dediğin şey konusunda bize yardım etmek istiyorsan çok makbule geçer. Open Subtitles انا كنت افكر اذا انتِ مازلتِ على طلبكِ لتقديم المساعدة من خلال ذلك الشيء الذي انتِ تريدي ان تتعطينياه
    Bu sırada sen... 6 yıllık hükmünü bitiriyordun. Open Subtitles خلال ذلك الوقت كنتَ تقضي حكماً لست سنوات
    Bu esnada polisin ilgisi çekecek bir şeyler öğrenmemiz lazım. Open Subtitles و خلال ذلك نحتاج ان نجد شيئاً يدينها لدى الشرطة
    Ayrıca, Bu arada SUDEP hakkında başka şeyler öğrendik. TED ولكننا تعلمنا بعض الأمور عن الموت المفاجئ في الصرع خلال ذلك.
    Bu arada? Bu arada ben de biraz başına ekşiyeyim. Bakalım cesur biri mi. Open Subtitles خلال ذلك الوقت سأزعجه قليلاً لأرى إن كانت لديه أية شجاعة
    Bu arada ben, uyanacağın zamanı hesaplayıp Open Subtitles ثم تستيقظي وكأنها غفوة لذيذة خلال ذلك الوقت سيكون روميو
    Hey, bu gerçekten harika falan ama Bu arada, ow! Open Subtitles هاي , هذا حقاً رائع , ولكن خلال ذلك الوقت , كما تعرف آوه
    Bunu yaptığınız için memnun bile kalırız. Bu arada, sizin barakanızı da arayacağım... Open Subtitles لك ذلك بكل الرحب و السعة و خلال ذلك الوقت سنتفقد ثكنتك
    Tabi Bu arada bir sürü de düşman edinmiş. Open Subtitles و بالطبع فانه خلال ذلك خلق أعداءا لا يستهان بهم
    Baban organizasyonun bir parçasını kaybedecek ama bu süreçte masumlara zarar vermeyeceğiz. - Nedir o? Open Subtitles والدكِ سيفقد جزء من مؤسسته لكن لن يتأذى الأبرياء خلال ذلك
    Sentetik bu süreçte bizim misafirimiz olacak. Open Subtitles وستكون تلك الكائنة الصناعية ضيفتنا خلال ذلك
    bu süreçte ben de senin Sennin Güçleri'ni kullanarak Obito'yu durdurup yerine geçeceğim. Open Subtitles سأوقف أوبيتو خلال ذلك الوقت وآخذ مكانه .باستخدام قوة الناسك خاصتك
    o zamanlar çok meşguldüm, başka hiçbir şey düşünecek vaktim yoktu. Open Subtitles .خلال ذلك الوقت لقد كنت مشغولة جداً لافكر بأي شيء آخر
    o dönemde, ben TEDGlobal'da bir konuşma vermeye hazırlanıyordum. TED خلال ذلك. كنت استعد لالقاء كحاضرة في تيد جلوبال.
    Bilgisayarlar rahatlıkla kullanabileceğimiz araç-gereçlere dönüştüler ve kazandıkları birçok işlevle o dönemde daha etkili hale geldiler. TED واصبحت الحاسبات أدوات و حصلوا على المزيد من الأدوات التي يمكنهم استخدامها و أصبحت أكثر فاعلية خلال ذلك الوقت
    Acı çekme ve keyif alma arasında kurduğu ilişkiyi güçlendirmek için muhtemelen Bu sırada mastürbasyon yapıyor. Open Subtitles خلال ذلك الوقت غالبا هو يمتع نفسه لكي يستطيع ان يقّوي ارتباطه بين المعاناة و العرفان
    Bu sırada, senin gibi hayırsever birinin şehirde kedileri kepçelemek, çorbaları kısırlaştırmak gibi gönüllü işler yapıyor olmasının imkanı yok. Open Subtitles وفي خلال ذلك لا يوجد شئ يجعلك تظهرين بمظهر المُحسنة .. من التطوع بالعمل في كافة انحاء البلدة
    Bu esnada da birkaç insan intihar ederse kör talih deyip geçeceksiniz. Open Subtitles وإذا انتحر بضعة الأشخاص خلال ذلك فهو مجرد حظ عاثر
    - Sence şu kanalizasyon kapağından içeri dalarsak metroya ulaşabilir miyiz? Open Subtitles هل تعتقد أننا يمكن أن نصل إلى مترو الانفاق اذا كنا تسلق من خلال ذلك تغطية فتحة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more