| Birkaç saate hava kararacak. | Open Subtitles | ستُظلم خلال سويعات. |
| Birkaç saate hava kararacak. | Open Subtitles | ستُظلم خلال سويعات. |
| - Birkaç saate son vaazımı vereceğim. | Open Subtitles | آخر خدمة خلال سويعات |
| Bunu yazan bir adam gerçekten de Birkaç saat önceki hareketlerini unutmasını gerektirecek kadar nahoş bir şey yapmış olmalı. | Open Subtitles | الرجل الذي كتب هذا يخفي عملا بشعاّ قام به وجعله ينسى الأحداث التي جرت خلال سويعات قليلة |
| Her çeyrek mili tarayıp Birkaç saat sonra burada buluşalım yine. | Open Subtitles | سنتفرّق في مجموعات كلّ ربع ميل، ونلتقي هنا خلال سويعات. |
| Havaalanına doğru gidiyorum. Birkaç saat içinde orada olurum. | Open Subtitles | إنّي متوجّه للمطار الآن، وسأصل خلال سويعات. |
| Birkaç saate çiftlikte oluruz. | Open Subtitles | سنبلغ المزرعة خلال سويعات. |
| Internet, bloglar ve benzeri bağlantılar sayesinde tsunamiden Birkaç saat sonra yardım toplamaya, angaje olmaya, ve ordaki insanlarla beraber çalışmaya başlamıştık bile. | TED | وبسبب الانترنت، والارتباط بالبلوغ (المدونات) وغيرها، خلال سويعات من التسونامي تمكنا من البدء بجمع التبرعات فانخرطنا بالعمل مع الناس في الميدان. |
| Güzel. Birkaç saat sonra görüşürüz. | Open Subtitles | -أجل، عظيم، إذن نلتقي خلال سويعات . |