Cumhuriyetçi dostların üzerinde şahane bir etki bırakmış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنك خلفت انطباعاً حميداً لدى أصدقاءك الجمهوريين |
Siz tırmaladığında, kanını da bırakmış oldu. | Open Subtitles | لا تقلق فعندما قامت بخدشك لقد خلفت القليل من دمائها |
Evet, sonra da iyice çıldırıp özür dilemeye başlamış ve telesekreterine 40 tane falan çılgınca mesajlar bırakmış. | Open Subtitles | ثم خلفت 40 رسائل على جهاز الرد |
Çok dağınık bırakmış. Çok dağınık. | Open Subtitles | لقد خلفت فوضى عارمة، فوضى عارمة |
Polis ikisini öldürenin aynı katil olduğundan emin mi? Evet, çünkü arkasında aynı mesajı bırakmış. | Open Subtitles | نعم,لأن نفس الرسالة خلفت في المكان |