| Bir heyula, Madam Narf'ı öldürmek için her şeyi yapar hatta Tartutic'e olan korkusunu bile unutur. | Open Subtitles | السكرانت سيفعل أي شيء ليقتل سيدة الحوريات و سينسى خوفه من التاتوتيك |
| "Hayattan en önemli dersleri almak için insan, her gün bir korkusunu yenmeli." | Open Subtitles | لكي نتعلم اهم دروس الحياة لا بد للانسان ان يتغلب على خوفه كل يوم |
| "Geçtiğimiz üç yıl boyunca onu saklayan insanların korkusu yüzünden." | Open Subtitles | خوفه من الناس الذين قاموا بإخفائه خلال الثلاث سنين الماضية |
| "Geçtiğimiz üç yıl boyunca onu saklayan insanların korkusu yüzünden." | Open Subtitles | خوفه من الناس الذين قاموا بإخفائه خلال الثلاث سنين الماضية |
| Muhtemelen Dersu'nun kaplan dediği şey orman korkusunun bir hayaliydi... | Open Subtitles | ربما ما سماه درسو ...النمر كان شبح ...خوفه من الغابة |
| Sözleşmede de kabul edilen gerekçelerle zarar görme korkusuyla karşı karşıya olduğu ispatlanmıştır. | Open Subtitles | وقد ظهر بأنه محق في خوفه من الاضطهاد لسبب لم يوضحه المجلس |
| Atının üstünde korkudan titreyen bir general yerine kanında saldırganlık akan bir general olmasını isterim. | Open Subtitles | أنا أفضل قائد العدوان في دمه عن الذي يهتز من خوفه على فرسه |
| İçinde artan korkunun farkındaydım ve aklını bundan uzaklaştırmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | يمكنني رؤية خوفه ينمو ولقد حاولت ابعاده عن تفكيره |
| Randy'i kandırmak hoşuma gitmiyordu ama onunda korkularını yenebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أصحب راندي معي ولكنني كنت أتمنى بأن يقضي على خوفه من الطيور |
| Onu o çatıya ne götürdüyse korkusunu bastıracak kadar önemli bir şey olmalı. | Open Subtitles | مهما كان ما يعيده إلى هناك فهو مهم وكان لابد منه ان يوقف خوفه إلى ان حاول الهرب عنكم و.. |
| Efendimiz, bilinmeyene olan korkusunu bir kenara atıp, kucaklayınız onu. | Open Subtitles | فلتخلصه من خوفه المجهول ولتحتضنه بعطفك يا إلهى |
| Uçma korkusunu yenmek için. Ted budur işte. | Open Subtitles | ليتغلب على خوفه من الطيران هذا هو تيد كما ترى |
| Ona sadece test çözme korkusunu yenmesi için doğru araçları vermem gerekiyordu. | Open Subtitles | كل ما فعلته هو أن أرشدته إِلى الطريق الصحيح للتغلب على خوفه من خوض الإِختبارات |
| - Longinus da deniz korkusunu yenmiş sanırım. | Open Subtitles | نعم نعم أظن ان لونجينوس تخطى خوفه من الماء؟ |
| Saygın bir aptala ihtiyacım vardı ve doğal olarak ölüm korkusu işbirliğine aşırı derecede boyun eğdirebilecek birini seçtim. | Open Subtitles | لقد كنت بحاجة إلى مغفل محترم و بطبيعة الحال لقد اخترت رجلاً ، ربما يجعله خوفه |
| Hissettiğimin tümü, adamın korkusu ve patlayan göz yuvarları. | Open Subtitles | كل ما شعرت به هو خوفه و إنفجار مقلتى العين |
| Yeni hayatına alıştıkça korkusu azaldı. | Open Subtitles | ولكن, مع تعوده على نمط ،حياته الجديد انحسر خوفه |
| Babani iyi tanimiyordum lakin, en büyük korkusunun seni kaybetmek oldugunu biliyorum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف والدك حق المعرفة لكنني أعرف أن خوفه الأكبر كان خسارتك |
| Babanı iyi tanımıyordum lakin, en büyük korkusunun seni kaybetmek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف والدك حق المعرفة لكنني أعرف أن خوفه الأكبر كان خسارتك |
| Kahramanımız en büyük korkusuyla yüzleşmeli. | Open Subtitles | يجب أن يواجه البطل خوفه الأكبر له |
| Atının üstünde korkudan titreyen bir general yerine kanında saldırganlık akan bir general olmasını isterim. | Open Subtitles | أنا أفضل قائد العدوان في دمه عن الذي يهتز من خوفه على فرسه |
| O zaman izin ver seni korkunun tam içine atayım! | Open Subtitles | اذاً اسمح لي ان اجعل خوفه يصل اليك |
| Gerçek bir viking savaşçısı korkularını bıçak gibi bilemeli. | Open Subtitles | أجل، المحارب الاسكندنافيّ الحقّ يشحذ خوفه كما يشحذ نصلًا. |
| İlk kez hapşırıyor olmalı. Baksanıza nasıl korktu. | Open Subtitles | لا بد أنها المرة الأولى، انظري إلى مقدار خوفه |
| Ortaklarından daha da çok korktuğu vergi dairesine de böyle göstermiş. | Open Subtitles | على الأقل هذا ماصرح به لدوائر ضريبة الدخل التي يبدو أنه كان يخاف منه أكثر من خوفه من شركائه |
| "İnsan, dehşet dolu savaşlarla yüzleşmekten daha güzel nasıl ölebilir Atalarının külleri ve Tanrılarının tapınakları uğruna." | Open Subtitles | "وأيّ موتٍ أشرف للمرء من مُجابهة مهابة خوفه" "لأجل أرواح أسلافه ومعابد آلهته" |
| Genç Kepler'in Tanrı hakkındaki merakı korkusundan büyüktü. | Open Subtitles | ولكن شغف كيــبلر ناحية الله كان أكبر بكثير من خوفه منه |