| Sokakta olmaları onların seçimi. | Open Subtitles | أنه خيارهم كى يبقوا فى الخارج بالشارع |
| Fakat " Ölüler için konuş" grubuna dahil olmak onların seçimi. | Open Subtitles | لكن ذلك كان خيارهم بتمثيل "تحدث نيابة عن الأموات" |
| Lauran'ın neden onları bu şekilde yürüyüşe götürdüğünü anlamadım ve bunun çocukların kendi tercihleri olmadığını varsaydım. | TED | لم أفهم لماذا اختارت لورين أن تجعلهم يشاركون بهذه المسيرة، وافترضت أنه لم يكن خيارهم. |
| İlk tercihleri sayılmaz ama doktorlar iliği kullanabiliyor. | Open Subtitles | ليس خيارهم الأول، لكن يمكن أن يستخدم الأطباء ذلك النخاع العظمي |
| Tek seçenekleri, alternatif bir yasa tasarısı sunmak. | Open Subtitles | خيارهم الوحيد هو الاتيان بمشروع قانون بديل |
| Eğer tek seçenekleri aşırı liberallikse bizim cumhuriyetçi ıIımlılarımız çekinceden kalır. | Open Subtitles | الجمهوريين المعتدلين لدينا سيتحفظون إذا كان خيارهم البديل هو الذهاب مع شخص ليبرالي متطرف |
| Tek seçenekleriyse yaparlar. | Open Subtitles | بل يفعلون إن كان خيارهم الوحيد |
| - Kalmak veya gitmek onların seçimi. | Open Subtitles | إنه خيارهم البقاء أو الرحيل |
| Cinsel suçlular genelde sadece tercihleri müsait değilse farklı yaş ve cinsiyet seçerler. | Open Subtitles | مرتكبي الجرائم الجنسية التفاضلية بالعادة يجتازون خطوط الجنس و العمر فقط عندما يكون خيارهم غير متوفر |
| - Resmi yemek bu akşam? - Biliyorum. İlk tercihleri ben değildim. | Open Subtitles | المأدبة الليلة - أعلم ، لم أكن خيارهم الأول - |
| Ehh, ilk tercihleri sen değildin. | Open Subtitles | -لم تكن أنت خيارهم الأول |
| Kendi seçenekleri olacak. | Open Subtitles | -سيكون هذا خيارهم |
| Tek seçenekleriyse yaparlar. | Open Subtitles | بل يفعلون إن كان خيارهم الوحيد |