| her zaman Serena prensi götürüyor ve bana yoksullar kalıyorsa n'olmuş? | Open Subtitles | ماذا إذا حصلت سيرينا دائمًا على الأمير وأنا أحصل على الفقير؟ |
| Kıyılarımızda her zaman hoş karşılanacaksın. Ben beş gün içerisinde döneceğim. | Open Subtitles | سوف يكون مُرحب بك دائمًا على شواطئنا، سأعود خلال 5 أيام |
| Ben de aksi olsun isterdim ama her istediğin her zaman olmuyor işte. | Open Subtitles | بالرغم من أني أريد العكس ولكن لا يمكنك أن تحصل دائمًا على ماتريد |
| Her birinin farklı yöntemleri vardı ama bu her zaman zevk alacakları bir şey oluyordu. | TED | جميعهم استخدموا طرقًا مختلفة، لكنهم كانوا يحرصون دائمًا على أن يستمتعوا بالطريقة الخاصة بهم. |
| Bu bir görsel değil, her zaman düşündüğümüz şeyin bir bilgisayar simülasyonu, kara deliğin çevresindeki olay ufku gibi. | TED | هذه ليست صورة، هذه محاكاة بالحاسوب لما كنا نتصور دائمًا على أنه أفق الحدث. |
| AG: En büyük gücümüz, halkımız ve her zaman sadece hükûmete bağlı kalmadan değişiklik yapma yeteneğimiz. | TED | أروناب جوش: قوتنا العُظمى هي شعبنا وقُدرتنا على إحداث تغيير بدون الاعتماد بالضرورة دائمًا على الحكومة. |
| İyi bir okuyucuya her zaman güvenebilirsin, değil mi? | Open Subtitles | تستطيع الاعتماد دائمًا على شخص يقرأ كثيرًا |
| Ama bu her zaman onun en üstte olacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أنه سيكون دائمًا على القمة |
| Bu diğerlerinin önyargısını her zaman kıramıyor. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، ذلك لا يؤثر دائمًا على إجحاف الآخرين |
| her zaman sınırların içinde kalmak zordur. | Open Subtitles | الأمر برمته، أنّه من الصعب أن نظل دائمًا على الحدود |
| Lanet cümlemi bitirmeme izin verecek misin yoksa her zaman yaptığını mı yapacaksın? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تدعني أنهي الجملة أم أن دائمًا على الأمر أن يكون على هواك؟ |
| İşler her zaman kafanda planladığın gibi gitmiyor. | Open Subtitles | .الأمور لا تسير دائمًا على حسب ما نتصورها |
| Ama o her zaman şimdiki olduğu gibi değildi. | Open Subtitles | لكنّه لم يَكن دائمًا على ما هو عليَه الأن، أيضًا. |
| Salgın her zaman kötü sonuçlanıyor. | TED | ينتهي التفشي دائمًا على نحوٍ سيء. |
| Bu yüzden de tek bir baloncuk her zaman küre şeklinde olur. | TED | لذلك الفقاعة دائمًا على شكل كرة. |
| Amerikan propagandası her zaman... sizin temel ve ilkel içgüdülerinizi etkiler. | Open Subtitles | الدّعاية الأمريكيّة ستحاول اللّعب دائمًا ... الدّعاية الأمريكيّة ستحاول اللّعب دائمًا ... على غرائزك البدائيّة الحقيرة |
| her zaman seni geri döndürdüğüm için beni suçladın. | Open Subtitles | كنت تلومني دائمًا على إعادتي لك لها. |
| her zaman toplantı davetlerini cevaplamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تجيبي دائمًا على الاستدعاءات. |
| Sözlerim her zaman sadece ne demekse odur. | Open Subtitles | يُمكنكِ أخذ كلماتي دائمًا... على محمل الجد |
| her zaman evliliğimizi iyileştirmek için uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل دائمًا على تحسين زواجنا |