| Adı, Dagon'un Korkusu. Tarihi yüzyıllar öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | انها تسمى كرة داجون و يعود تاريخها إلى قرون عديدة. | 
| - Dagon'ın ona ihtiyacı var. - Dagon'ın canı cehenneme! | Open Subtitles | داجون يحتاج اليها اللعنة لـ داجون | 
| Dagon direkt çarpışacak kadar oldukça çok akıllı. | Open Subtitles | (داجون) أكثر ذكاء من أن يهاجم بصورة مباشرة | 
| Dagon! Cehenneme gideceksiniz! | Open Subtitles | داجون سوف تتعفَنون فى الجحيم | 
| Peki. İkna oldum. Binbaşı, ekibini Dagan'a geri götür. | Open Subtitles | حسنًا، لقد اقتنعت أيها الميجور توجه مع فريقك إلى (داجون) | 
| Biz Dagon'un çocuklarıyız. | Open Subtitles | نحن ابناء داجون | 
| Babiller ona Dagon olarak taparmış. | Open Subtitles | البابليون كانو يسمونة داجون | 
| Ailemi korusun diye Dagon'a dua ediyorum. | Open Subtitles | أركع لداجون لحماية عائلتي (داجون أله البحر) | 
| Dagon genel olarak vahşete eğilimli olması ile biliniyor. | Open Subtitles | (داجون) معروفة بوحشيتها النفسية الشديدة. | 
| Coeur d'Alene, Idaho'da cehennemin prensi Dagon ile birlikte. | Open Subtitles | إنّها مع (داجون)، أمير الجحيم. في "كور ديلألين، أيداهو". | 
| Şimdi Kelly ve Dagon bu yeri dağıtıyorlar ve sonra orası yanıyor mu? Tesadüf olabilir mi? | Open Subtitles | باتت (كيلي) و(داجون) في هذا المكان ثم يُحرق، أهي مصادفة؟ | 
| Şimdi de cehennemin prensi Dagon ile birlikte kaçıyorlar. | Open Subtitles | وهي الآن هاربةٌ مع (داجون)، التي تكون أمير جحيم. | 
| Eğer Dagon gelirse olabildiğince yardıma ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | اسمع، إن ظهرت (داجون)، فسنحتاج كل المساعدة التي يمكننا أن ننالها. | 
| Neler olduğunu bilmiyorum ama Dagon ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا يحدث، لكننا حصلنا على دليل عن (داجون) | 
| Dagon'un Kelly'i yakalamasından sonra yardım edebileceklerini düşündüm. | Open Subtitles | عندما رأيت أن (داجون) أخذت (كيلي)، ظننت أن باستطاعتهم المساعدة. | 
| Çünkü sen cennetteyken bizim Dagon'u yakalama şansımız oldu ve kaybettik. | Open Subtitles | فبينما كنت تفشل في النعيم، حظينا بفرصة أمام (داجون)، وخسرنا. | 
| Yani Dagon'u bulamıyoruz değil mi? | Open Subtitles | أقصد، لا يمكننا تتبع مكان (داجون)، صحيح؟ | 
| Seninle Dagon'dan mümkün olduğu kadar uzağa götüreceğim. | Open Subtitles | أحاول فصلكِ عن (داجون) بأكبر مسافة ممكنة. | 
| Dagon Kelly'in peşinde. Senin aracın bozuldu. | Open Subtitles | إن (سام) محق، (داجون) قادمة في أثر (كيلي) وسيارتك معطلة. | 
| Dagon'un Kelly'i kaçırdığında meleklerin yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | عندما رأيت أن (داجون) أخذت (كيلي) ظننت أن باستطاعة الملائكة تقديم العون. | 
| - Atlantisliler Dagan'a geri döndüler. - Emin misin? | Open Subtitles | -لقد عاد الأتلانتيون إلى (داجون ) |