| Buhar kabarcıkları Suyun içinde şekillenir, sonra yayılarak sıvıyı gaza çevirir. | TED | تتشكل فقاعات من البخار داخل الماء, و من ثم تتمدد, محولة السائل الى غاز. |
| Elektrik zaten Suyun içinde olan bir güç mü? Yoksa bir şekilde suyu sıkıştırarak mı yapıyorlar? | Open Subtitles | هل هي داخل الماء طوال الوقت أو أنهم يستخرجونها منه بطريقة ما ؟ |
| Korkma, Suyun içinde nefes alabileceksin. | Open Subtitles | لا بأس ، يمكنك التنفس داخل الماء |
| Görünüşe göre penguenleri suda yakalamak imkânsız. | Open Subtitles | ، يبدو وأنّ البطاريق صعبة المنال داخل الماء |
| Görünüşe göre penguenleri suda yakalamak imkânsız. | Open Subtitles | ، يبدو وأنّ البطاريق صعبة المنال داخل الماء |
| Adamlar köpeklerini suyun içine salıyordu. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال أطلقوا بعض الكلاب داخل الماء |
| Suyun içinde de tuhaflıklar var. | Open Subtitles | داخل الماء أيضاً، عجائب الخلق موجودة... |
| Sadece Suyun içinde görünmez. | Open Subtitles | "إنه خفيٌ فقط داخل الماء. |
| O kabloyu kullanarak, suda katlanmayı engelleyecek bir çerçeve yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن تأخذ الحبل وتضعهُ حول هذه لتبقيه من السقوط داخل الماء |
| Bu yüzden eğer bunu suyun içine koyarsam, etrafında gümüş rengi yansıtıcı bir kaplama görebilirsiniz ve bu gümüş yansıtıcı kaplama suyun palete dokunmasını engelleyen hava tabakasıdır ve palet kuru. | TED | لذلك إذا وضعت هذا إلى داخل الماء هنا، يمكنكم أن ترؤن طلاء فضي عاكس حوله، وهذا طلاء الفضي العاكس هو طبقة من الهواء التي تقوم بحماية الماء من ملامسة للمجداف، و تبقى جافة. |
| suyun içine girmediğin sürece sana bir şey olmayacak. | Open Subtitles | ستكونين مُحقّه طالما أنكِ داخل الماء |