| Beş yaşında, parmaklarımı içime ilk kez soktuğumdan beri hem de. | Open Subtitles | منذ أن كنتُ في الخامسة من عمري حيث أدخلتُ إصبعي داخل جسدي لأول مرة |
| İçime yerleştirdiğin canavardan kurtulacağım. | Open Subtitles | لقد زرعتَ هذا الوحش داخل جسدي وسوفَ أتخلص منه |
| Beni bu evden kaçırdılar çırılçıplak soydular, metal bir masaya yatırdılar ve içime metal sondalar soktular. | Open Subtitles | لقد خطفوني من هذا المنزل وجردوني من ملابسي ووضعوني في لوح معدني والصقوا مجسات معدنية داخل جسدي |
| Neden vücudumun içinde katlanarak büyüyen bir organizma isteyeyim ki? | Open Subtitles | لِمَ قد أرغب بكائن ينموا بشكل طردي في داخل جسدي |
| vücudumun içinde, hücre hücre, bir insan bedeni büyütüyorum. | Open Subtitles | هناك كائن حي ينمو داخل جسدي خلية خلية |
| Bu, karnımda taşımayı isteyeceğim bir bebek değil. | Open Subtitles | هذا ليس طفلاً أرغب بمحلهِ داخل جسدي |
| İçime yerleştirdiğin canavardan kurtulacağım. | Open Subtitles | هذا الوحش الذي وضعتهُ داخل جسدي |
| Sen! Katherine'i kendin yerine benim içime koydun. | Open Subtitles | وضعتِ (كاثرين) داخل جسدي عوضًا عنك. |
| Katherine'i kendin yerine benim içime koydun. | Open Subtitles | وضعتِ (كاثرين) داخل جسدي عوضًا عنك. |
| Unutma, Siu Sin vücudumun içinde. | Open Subtitles | تذكر أن (سين سيو) داخل جسدي |
| Bu bebeği karnımda taşıyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني حمل الطفل داخل جسدي |