| Bir havuz dolusu köpek balığı gibi olacaklar ve çelik bir kafeste olmadığım takdirde o havuza atlamam mümkün değil. | Open Subtitles | سيكونون مثل أسماك القرش في مسبح مليء بالأسماك ولن يكون لديّ مفر من القفز ما لم أكن داخل قفص فولاذيّ |
| - O halde bir kafeste olmalıydık. | Open Subtitles | أولا و قبل كل شئ يجب أن تكونى داخل قفص كلا.. |
| Hayatımızın geri kalanını laboratuvar ışıkları altında kıçı açık hastane kıyafetleri ile bir kafeste geçiririz. | Open Subtitles | سيكون داخل قفص تحت تسليط الضوء نرتدي على مؤخرتنا فساتين في المستشفى كالحمير لبقية حياتنا |
| Oraya gittiğimde Tom'un kafesin içinde sıkışmış olduğunu onaylıyorum. | Open Subtitles | تم إثبات ان توم كان عالق داخل قفص عندما وقعت الجريمة |
| Hadi, abim, sirk eğitmeni değil ki seni sürekli kafesin içinde tutsun. | Open Subtitles | ..إن أخي ليس مديراً لحلبة السيرك .لن يبقيكِ محبوسةً داخل قفص |
| Mesela kafes maçında kuyruk sokunu kırılan erkek arkadaşımın hastane ücretini ödemek gibi. | Open Subtitles | كدفع مصاريف العلاج حينما كسر صديقي عصعصه في منازلة داخل قفص |
| Seni bulduğumda kafes dövüşçüsü olarak kariyer yapma peşindeydin. | Open Subtitles | عندما وجدتك كنت تمتهن القتال داخل قفص |
| Babanın canlı canlı mistik sembollerle dolu bir kafese nasıl gömüldüğünü ne şekilde anlatmayı planlıyordun? | Open Subtitles | ..كيف ستفسر وجود والدك مدفونا داخل قفص مليء بالرموز الشيطانية |
| İki hemstır bir kafeste. Dönüp duruyorlar. | Open Subtitles | مِرْنِبان يطوفان في حلقة داخل قفص |
| Birbirine zincirle bağlı bir kafeste duran iki kuştan bahsediyoruz. | Open Subtitles | كان هناك طائران مربوطان داخل قفص |
| # kafeste kısıldım, kafeste kısıldım # | Open Subtitles | محبوسا داخل قفص |
| Ama ben olmasam hala pazarda bir kafeste olurdun. | Open Subtitles | فستكون مازلت داخل قفص في السوق... |
| Bağlı olduğum bu yer... bir kafeste. | Open Subtitles | .أناأنتميهنا . داخل قفص |
| Bir kafesin içinde güç paneli olacak. | Open Subtitles | أنت سترى لوحة تحكّم داخل قفص إفتحه |
| Seni bulduğumda kafes dövüşçülüğünde kariyer peşindeydin. | Open Subtitles | عندما وجدتك كنت تمتهن القتال داخل قفص |
| kafes dansçısı olmak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أن أكون راقصة داخل قفص |
| Bu sizin götlerinizi küçük metal bir kafese tıktırır. | Open Subtitles | إنه يهزُّ مؤخرتكما داخل قفص معدني صغير. |