"داخل هذا الصندوق" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu kutunun içinde
• Bu sandığın içinde
• bu sandıktan içeri
• o kutunun içinde

Bu kutunun içinde ikiye ayrılmış bir oyuk var.
داخل هذا الصندوق توجد فجوة و هذة الفجوة مقسمة إلى نصفين

Bu kutunun içinde ne olduğu hiç önemli değil, biz hala bir aileyiz.
مهما كان داخل هذا الصندوق سنبقى عائلة واحدة

Adam Baylin'in sırları Bu kutunun içinde kilitli.
اسرار آدم بايلين داخل هذا الصندوق المقفل

Bu sandığın içinde saklanın.
إختبئي داخل هذا الصندوق. لا تخرجي حتّى نناديكِ.

Bu sandığın içinde bir hazine var. Az bir miktarı bile hayat boyu refah sağlayabilir.
ثمة كنز داخل هذا الصندوق بعض منه كفيل بجعل الحياة مزدهرة

Senin boğulmadan önce buzlu suyun bu sandıktan içeri girip t*ş*klarını büzdüğünü hissetmeni bekleyemeyeceğim!
.... لاأطيق الانتظار لرؤيه الماء المثلج يتسرب الى داخل هذا الصندوق...

50 yıldır o kutunun içinde sessiz sessiz duruyordum zaten.
أنا سحقت وعصرت داخل هذا الصندوق لأكثر من خمسين عاماً

Büyü yapmak için parmağını bile kımıldatsan hayatını sonsuza kadar Bu kutunun içinde geçirirsin.
أقلّ حركة لممارسة السحر و ستمضي الأبديّة داخل هذا الصندوق

Hazır olun. Bu kutunun içinde, insan beynini,
داخل هذا الصندوق جهاز إرسال

(Alkış) Bu kutunun içinde, bir fizikçi, bir nörolog, bir ressam, bir müzisyen, bir yazar, bir radyo istasyonu, bir müze, bir okul, orada ürettiğimiz tüm içeriği dünyaya yaymak için bir yayın kolu, bir bahçe var.
(هتاف و تشجيع) و داخل هذا الصندوق يوجد طبيب، وعالم أعصاب، ورسام، وموسيقار، وكاتب، ومحطة إذاعية، ومتحف، ومدرسة، و قسم للنشر لتوزيع كل المحتويات التي نضيفها إلى العالم وحديقة

Her şey o kutunun içinde kalmalı.
نعم, كل شيء يفترض به أن يكون داخل هذا الصندوق

"Annem o kutunun içinde mi?"
" أمي داخل هذا الصندوق ؟