|     Ve GPS'e göre, bu fotoğraf, bu binanın içinden çekilmiş.     | Open Subtitles |      و طبقًا لجهاز تحديد المواقع هذه الصورة تم التقاطها من داخل هذا المبنى     | 
|     Ama verilere göre sinyal bu binanın içinden geliyor gibi.     | Open Subtitles |      لكن (كارا)، بناءً على هذه البيانات يبدو ان الأشارة قادمة من داخل هذا المبنى.     | 
|     - Aslında bu binanın içinden.     | Open Subtitles |      -بل كما في داخل هذا المبنى .     | 
|     Dostlarım, bu binanın içinde dev bir matkap var.     | Open Subtitles |      يا أصدقائي هناك حفار عملاق في داخل هذا المبنى     | 
|     Çünkü bu binanın içinde bize lazım olan çok önemli bir şey var.     | Open Subtitles |      لأنّنا نحتاج لشيء هام جدًّا داخل هذا المبنى.     | 
|     - bu binada çekim için hakkınız yok. - Evet, ama lobideyim.     | Open Subtitles |      . ليس لديك الحق للتصوير داخل هذا المبنى . بلى لدى،فأنا فى الردهة     | 
|     66. karayolu şu binanın altında geçiyor.     | Open Subtitles |      يقود الطريق 66 بالضبط إلى داخل هذا المبنى     | 
|     - Şu anda bu binanın içinde...     | Open Subtitles |      - الحق داخل هذا المبنى هنا...     | 
|     Makinemi tamamlayıp, maceramıza başlayabilmemiz için gereken teknoloji bu binada barınıyor.     | Open Subtitles |      هنالك تقنية داخل هذا المبنى هي ما أحتاجُها لإتمام الآلة التي ستأخذنا في رحلتنا     | 
|     Ve gerçeğin kendisi de bu binada.     | Open Subtitles |      و داخل هذا المبنى دائما توجد الحقيقة     | 
|     Route 66 direk şu binanın altından geçiyor.     | Open Subtitles |      يقود الطريق 66 بالضبط إلى داخل هذا المبنى     |