| Binanın içindeki ve dışındaki görgü tanıkları, kendi deyimleriyle şok bir dalga tarafından yere serilmişlerdi. | Open Subtitles | شهود عيان داخل وخارج البناية سقطوا على الأرض من تأثير موجة إهتزازية |
| Zar içindeki ve dışındaki pozitif iyonları hareket ettirerek paramesyum 40 mili voltluk potansiyel bir fark üretir. | Open Subtitles | عن طريق التلاعب في عدد اماكن الأيونات داخل وخارج الغشاء، ينشأ الكائن أحادي الخلية فرق الجهد من 40 مليفلت. |
| Ve bu sezon, saha içinde ve dışında en iyi şekilde odaklanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا السبب فيجب ان تركزوا في داخل وخارج الملعب |
| Ülke içinde ve dışında bağlantıları var. | Open Subtitles | لديه ارتباطات من داخل وخارج الولايات المتحدة |
| Son on beş yıldır psikiyatrik hastanelere girip çıkan bir veteriner. | Open Subtitles | انه جندي حرب الذي كان داخل وخارج.. المستشفيات النفسية لل 15 عام الاخيرة. |
| İç Güvenlik Dairesi ülkeye giriş ve çıkış yapan hassas materyaller için depo olarak kullanıyor orayı. | Open Subtitles | الأمن الداخلي يستخدمه كمحطة لنقل المواد الحساسة داخل وخارج البلاج. |
| Zorla girildiğine dair bir şey yok. Binanın içinde de dışında da güvenlik kamerası yok. | Open Subtitles | لا كاميرات مراقبة داخل وخارج المبنى |
| "Krallık içinde ya da dışında var olan güçlerimiz hazırsa..." | Open Subtitles | إن كانت قواتنا على إستعداد " داخل وخارج المملكة " |
| Sektörün içindeki ve dışındaki son eylemlerinizi konuşmak için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا لمناقشة افعالك الحالية داخل وخارج القطاع |
| Bölge Savcılığı ofisinin içindeki ve dışındaki herkesi gözden geçirdim. | Open Subtitles | لقد كنت أنظر إلى الجميع في داخل وخارج مكتب المدعي العام، |
| Shepherd, ülke içindeki ve dışındaki görevlileri kaçırmak için bir düzeltici kullanıyor. | Open Subtitles | شيفرد يستخدم مثبت لتهريب الناشطين داخل وخارج البلاد. |
| Odanın içindeki ve dışındaki güvenlik kameraları kapatılmış. | Open Subtitles | تم إغلاق الكاميرات داخل وخارج العرفة. هل لديك أي أفكار يا (إد) عن السلاح؟ |
| Ben Tanrı'nın çocuğuyum ve beyzbol sahasının içinde ve dışında beni seven bir babam var. | Open Subtitles | أنا تابع لله ولدي أباً يحبني داخل وخارج ملعب البيسبول |
| Ringin içinde ve dışında en adi rakiple karşılaşacaklar. | Open Subtitles | وسيواجهون المنافس الاكثر شراسة. داخل وخارج الحلبه. |
| Uzaktan kumandalı kameralarımı, barın içinde ve dışında her yere yerleştirdim. | Open Subtitles | كاميراتى تسطير على جميع الزوايا داخل وخارج الحانة |
| Makinelerin Zion'a girip çıkan ana yollardan geleceğini tahmin etmişti. | Open Subtitles | ستقطع الخطوط الرئيسية داخل وخارج زايون |
| Adam hapse girip çıkan bir tecavüzcüydü. | Open Subtitles | لقد كان مغتصب متسلسل داخل وخارج السجن. |
| Gizli bir kredi ile finanse edilen; Kanada'ya giriş ve çıkış, | Open Subtitles | بتمويل من قرض السري؛ تحلق داخل وخارج كندا، |
| İstasyona giriş ve çıkış trafiğini etkileyecek bir şey olursa bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف إذا كان هناك أي شيء يؤثر على حركة المرور يذهب داخل وخارج تلك المحطة |
| Otoritene saygım sonsuz. Yatak odasının içinde de dışında da. | Open Subtitles | أنا أحترم سلطتكِ داخل وخارج غرفة النوم |
| - Bakın, bu şaka değil. Diyor ki, "Havuzun içinde ya da dışında soytarılık yapmak yasaktır. " | Open Subtitles | انها تقول ممنوع التهريج داخل وخارج حمام السباحة |