| Bilirsiniz, bir zamanlar Lübnan, ülke olarak, uzun ve kanlı bir iç savaşta yok edilmişti. | TED | كما تعلمون، لبنان كبلد قد تدمر من قبل بسبب حرب أهلية طويلة و دامية. |
| Bu senaryoyu 20. yüzyılın faşizminde yaşamıştık: kanlı savaşlar, milyonlarca kişinin ölümü, ölçülemeyen bir yıkım. | TED | لقد شهدنا هذا مع فاشية القرن العشرين: حروب دامية وملايين الأموات ودمار هائل. |
| Her tarafta kanlı parmak izleri varmış. | Open Subtitles | حصلت علي آثار دامية في جميع أنحاء المكان |
| Kontes'in lanetten kurtulması için, kanlı dolunay zamanı doğan bir bakirenin kanını içmesi şarttı. | Open Subtitles | فقط دماء عذراء مولودة في منتصف الليلة في ليلة دامية يمكن أن تنقذ زوجته من الهلاك |
| Lanet olası göğü görüyoruz, Jo. İnsanlarla konuş. | Open Subtitles | يمكننا أن نرى سماء دامية جو , تكلم مع بعض الناس |
| Bu nedenle çok hızlı oldu. Ve büyük, kanlı dişlerinden kan damlıyordu! | Open Subtitles | و قد كان لديه أنياب دامية ضخمة, تقطر بالدم |
| Polisler sandalyelere bağlı altı kanlı vücut buldular. | Open Subtitles | لقد وجدت الشرطة 6 جثث دامية مربوطة إلى المقاعد |
| Ağız çevresindeki kanlı köpük, akciğer ödemi belirtisi. | Open Subtitles | رغوة دامية حول الفم تشير تشير إلى تقعر رئوي |
| kanlı ve kıllı bir bacak kariyerimi nasıl yerle bir edebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لقدم مشعرة و دامية أن تدمر حياتي المهنية؟ |
| "Cesetler sadece kanlı değil aynı zamanda çürümüştü." | Open Subtitles | الأجسام لم تكن دامية فقط بل مُتعفّنة أيضا |
| Trende kanlı bir göçük ha ? | Open Subtitles | إنها راحلة طويلة دامية بواسطة هذا القطار |
| kanlı bir savaşla karşılaşan bazıları kolayca teslim olur. | Open Subtitles | البعض عندما يواجهون معركة دامية , يستسلمون ببساطة |
| Sovyetler kendilerini kanlı bir çatışmanın ortasında buldular. | Open Subtitles | وجد السوفيات أنفسهم في حرب دامية من شارع لشارع |
| Kontes'in lanetten kurtulması için, kanlı dolunay zamanı doğan bir bakirenin kanını içmesi şarttı. | Open Subtitles | فقط دماء عذراء مولودة في منتصف الليلة في ليلة دامية يمكن أن تنقذ زوجته من الهلاك |
| Kontes'in lanetten kurtulması için, kanlı dolunay zamanı doğan bir bakirenin kanını içmesi şarttı. | Open Subtitles | فقط دماء عذراء مولودة في منتصف الليلة في ليلة دامية يمكن أن تنقذ زوجته من الهلاك |
| Sıcak bedenleri kanlı parçalara ayırmak için paramparça ettikleri bir uç yırtıcı hazzı için. | Open Subtitles | من أجل متعة الإفتراس البدائية التي تأتي من تقطيع الأجساد الدافئة الى أشلاء دامية |
| Bir ya da on içki içersin sonra da bir dövmeyle veya kanlı bir götle ya da ikisiyle birden uyanmamayı umarsın. | Open Subtitles | ثم تأملين أن لا تستيقظي بوشم أو مؤخرة دامية أو كليهما |
| Ormanda gördüğümüz kız katil. Kızın kanlı ayak izini okulda buldular. | Open Subtitles | ـ إنها كانت الفتاة التي رأيناها بالغابة ـ لقد وجدوا بصمات حذاء دامية بالمدرسة |
| Nicodemus, elinde kanlı bir bıçakla körkütük sarhoş olarak bulundu. | Open Subtitles | عثرنا على نيقوديموس في حالة سكر مع سكين دامية في يديه |
| Sakince ve sessizce işimize bakıp kanlı bir savaşa hazırlanacağız. | Open Subtitles | سنقوم بعملنا بهدوء وتروى ونستعد لمعركة دامية جدا |
| anlamaya çalışıyorum, bahsettiğimiz gibi, seni vahşiye çevirebilir, Lanet olası bir takıntı yüzünden bir adamla uğaşırsın. | Open Subtitles | أنا أحب ان أرى نفسي في بعض الأوقات كما قولنا , إنها ستجعلك متوحشا تضع يديك على رجل هذه فكرة دامية |