| Kusura bakmayın ama, Bay Dannon, bu arama kararı izninize ihtiyacımız olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | مع كل إحترامى يا أستاذ دانون هذه المذكره تعنى أننا لا نحتاج إذنك |
| Aramayı gözlemlemenize bir şey diyemem, Bay Dannon ama, lütfen, işimize karışmayın. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أمنعك من المراقبة أستاذ دانون ولكن من فضلك,لاتتدخل |
| Bu çok doğru, ama genç Dannon'ın saplantısı yaşlı Dannon tarafından gözden kaçmadı. | Open Subtitles | هذا صحيح ولكن دانون الصغير لم يكن هوسه يجري بدون علم دانون الأكبر |
| Bay Denham şunu bilmenizi isterim ki yabancılardan sadaka yada bana ait olmayan... şeyleri alma alışkanlığım yoktur. | Open Subtitles | -سيد (دانون ) أريدك أن تعلم أنني لست معتادة على تقبل الصدقات من الغرباء -كل ما يهم هو أخذ أشياء ليست لي |
| Güzel şeyler ebediyen sürmez. Bay Denham. | Open Subtitles | لأن الأشياء الجميلة لا تدوم أبداً يا سيد (دانون) |
| Bay Dunnan, balo süsleri tamamen mahvolmuş. | Open Subtitles | سيد (دانون) ديكورات الحفل الراقص دمرت بالكامل |
| Bay Dannon çoktan boğazlanıp bir dereye atılmadıysa tabii. | Open Subtitles | هذا وإذا كان الأستاذ دانون لم يخنق ويلقى به في حفره |
| Saygısızlık etmek istemem, Bay Dannon, soruları kendim sormak isterim. | Open Subtitles | مع إحترامى ,أستاذ دانون لدي بضع الأسئلة أود أن أسألها له وحدى |
| Her şeye rağmen, Tobby Dannon ülkeyi terk etmemişe benziyor. | Open Subtitles | حسنا ,يبدو أن توبي دانون لم يغادر البلاد بعد كل هذا |
| Bay Dannon, lütfen, kanıtlar göz önüne alındığında... | Open Subtitles | إستاذ دانون من فضلك خد فى الإعتبار الأدله |
| Oğlunuzla bir daha konuşmam lazım, Bay Dannon. | Open Subtitles | أريد التحدث إلى إبنك مجددا ! أستاذ دانون |
| Birisi yazara ait, diğeri de hava kuvvetleri subayı Neil Dannon'ın sağ baş parmağına ait. | Open Subtitles | واحده للمؤلف والأخرى أتضح أنها إصبع الضابط السابق في الطيران "نيل دانون" |
| Amerikan Diyabet Topluluğu, Dannon'dan parayı alıyordu, dünyanın en büyük günlük yoğurt üreticilerinden birinden. | Open Subtitles | كانت "الجمعية الأمريكية للسكري" تتقاضى المال مِن "دانون"، واحد من أكبر منتجي زبادي اللبن في العالم، |
| Laura Dannon'un tayfasında seçkin bir amigo olmak için kastırdığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أعرف أنها إنضمت إلى... فرقة مشجعات (إيفي) حاشية (لورا دانون) |
| Dannon ayrıca pazarın bitişiğinin genelev olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرني (دانون) ان السوق كان غطاء ايضاً من اجل منزل دعارة. |
| Altı gün önce bu Toby Dannon'a gönderilmiş. | Open Subtitles | كان هذا منذ 6 أيام "إلي "توبي دانون |
| Ann? İyiyim, Bay Denham. | Open Subtitles | -لا بأس بهذا يا سيد (دانون) أنا أعرف من هذا |
| Bu konuda yanılıyorsunuz, Bay Denham. | Open Subtitles | لهذا السبب أنت مخطئ يا سيد (دانون) |
| Tanrım, Denham, yerlileri rahat bırakın. | Open Subtitles | بالله عليك يا (دانون) دعه و شأنه |
| Belgeler, Bay Denham. | Open Subtitles | قائمة الركاب يا سيد (دانون) |
| Dunnan bununla onu mu, beni mi cezalandırıyor bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان (دانون) يفعل ذلك ليعاقبه أو يعاقبني |
| - Müdür Dunnan? | Open Subtitles | - الناظر (دانون) سيد (دانون) |