| Bugün, insan deneyler üzerinde deneysel transgenik araştırmalar yapan bir kliğini bastık. | Open Subtitles | صباح اليوم، داهمنا عيادة مستعملة لتجارب الأبحاث الجينية على عينات من البشر |
| Laboratuvarını bastık. Kaçakçılıktan cinayete kadar bir sürü şeyle suçluyoruz. | Open Subtitles | داهمنا معمله، ووجدنا كلّ ما يجرّمه بدءًا من الاتّجار بالمُخدرات إلى القتل. |
| Summerville üzerinden senin tarafından kiralanan kilitli bir depoyu bastık ve bulduklarımız bizi bir terörist hücresine yönlendirdi. | Open Subtitles | نحن داهمنا خزانة التخزين التي كان يستأجرها سامرفيل، وما وجدناه شئ يقودنا إلى خلية إرهابية |
| Selam, benim. Ayakkabı dükkanını bastık. | Open Subtitles | مرحبا، هذا أنا لقد داهمنا محلّ الأحذية |
| Sorun şu ki, bizim Zamanımız çok daraldı. | Open Subtitles | حسناً، مشكلتنا، للأسف، أن الوقت قد داهمنا. |
| ! Fillet of Soul'u bir saat önce bastık. Bunlardan başka bir şey bulamadık. | Open Subtitles | (داهمنا مطعم(فيلة اوف سول منذ ساعة ولم نجد سوى هذه |
| Bu sabah bizimle olmayanlara duyurulur bu adamın karargahını bastık. | Open Subtitles | (توكو سالامانكا) من لمّ يكن حاضراً هذا الصباح لقد داهمنا مقر قيادته |
| Zamanımız kalmadı. | Open Subtitles | حصلنا على قسط كبير من المتعة مع توم , فالوقت داهمنا |
| Zamanımız bitti. | Open Subtitles | 00 الوقت داهمنا |