| Sam! Üç güney usulü kızarmış tavuk, hepsinde patates olsun | Open Subtitles | سام، ثلاث دجاجات مقلية وبطاطا مخبوزة مع كل منهم |
| Küçük bir orduyu doyurmak için 3 kiloluk nefis bir tavuk yeterince hot dog ve sosis hazırlayabilirsiniz. | Open Subtitles | انت تستطيع ان تطهو 6 دجاجات فى غاية الروعة كفى هوت دوج وسوسيس |
| Aslında üç tane bütün tavuk almak istiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أريد ثلاث دجاجات كاملة من فضلك |
| Bu kadar salak görünebilmek için beş tane tavuğu yolmuş olmalı. | Open Subtitles | أعلم, خمس دجاجات كانت لابد أن تموت لكي تبدوا غبية |
| Bir kaç tavuğu bile hayatta tutamadım. | Open Subtitles | انا حتى لا اقدر ان احفظ عدة دجاجات لعينة على قيد الحياة |
| Evet, karnımızı doyurmak için zavallı küçük tavuklar, koyunlar beslediğimizi düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | صحيح، هل يمكنك تخيل تربية دجاجات صغيرات، خراف، عجول لتعبئ بطوننا |
| Tanıdığım çoğu insan, tavuklar kadar faydalı değil. | Open Subtitles | ليس كثير من الناس الذين أعرفهم مفيدين مثل هذه دجاجات |
| Evet, tam üç porsiyon tavuk döner siparişini de verdim. | Open Subtitles | نعم، طلبت ثلاث دجاجات مشويات من اللحم الداكن |
| Her sabah, öğlen, akşam ve tatlı niyetine üçer tavuk yer. | Open Subtitles | يأكل 3 دجاجات كلّ يوم، للفطار، العشاء والغداء، والتحلية. |
| Birlikte üç tavuk ve bir sürahi şarap bitirdik. | Open Subtitles | إلتهمنا ثلاث دجاجات معاً وإبريق من النبيذ |
| 4 kızarmış tavuk ve biraz da çin yemeği | Open Subtitles | أرع دجاجات مشوية و بعض الطعام الصيني |
| Siz iki tavuk gıdaklamanıza devam ederken benim sorunlarım bekleyebilir. | Open Subtitles | بينما يا دجاجات تنتهون من البقبقة |
| Phillip bahçede tavuk yakalayıp boğazını sıkmakla meşguldü. | Open Subtitles | فى الساحة، كان (فيليب) يَعمل على رِقاب 2 أو 3 دجاجات. ياإلهى. |
| Dışarıda hiç bir yerde hindi kalmamıştı, bu yüzden ben de dokuz tane Cornish tavuğu ve iki tane de kızarmış piliç aldım. | Open Subtitles | لقد نفذ الديك الرومي من كل المتاجر لذلك جلبت تسع دجاجات كورنيش ودجاجتان صغيرتان |
| Onu yatıştıracak bir grup tavuğu olmayan horozdan daha aksi bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أكثر حمقا من ديك ... مصارعة شاب بدون مجموعة دجاجات ليهدأنه ... |
| Lee, bence dayım dünyadaki en büyük tavuğu beslemiştir. | Open Subtitles | لي" أظن أن عمي" يربي أكبر دجاجات في العالم |
| Dört tavuğu filan ardarda hipnotize ediyordu. | Open Subtitles | نوّم 4 أو 5 دجاجات بالتسلسل |
| Sekiz süt sağan hizmetçi ve... ve üç Fransız tavuğu. | Open Subtitles | وثلاث دجاجات فرنسية |
| Söyleyin bakalım siz güzel tavuklar bu güzel kümeste ne yapıyorsunuz böyle? | Open Subtitles | ما الذي تفعله دجاجات جميلات مثلكنّ في قنّ كهذا؟ |
| Küçük tavuklar, elmas çatallar, markalı sodalar. | Open Subtitles | دجاجات صغيرات، شوك مرصعه بالألماس و مشروبات غازيه بماركات شهيره |
| Çünkü bunlar katil tavuklar. | Open Subtitles | بسبب أن هذه دجاجات قاتلة |