| Eğer o aptal kuzenin Dudley sana dert olursa onu kuyruğuna çok yakışacak kulaklarla tehdit edebilirsin. | Open Subtitles | لو أن ابن عمك الغبي ددلي تسبب لك في أي مضايقة يمكنك دائماً أن تهدده |
| Dudley, ender rastlanan hafıza kaybı, öğrenme zorluğu ve renk körlüğüyle birlikte görülen... çok hassas bir işitmeye sahip. | Open Subtitles | ددلي يعاني من اضطراب نادر الأعراض تتراوح من فقدان للذاكرة إلى دسلكسيا إلى عمى الألوان |
| 17 Ekim. Dudley Heinsbergen'in üçüncü muayenesi. | Open Subtitles | " 17أكتوبر ثالث اختبار على ددلي هينزبرغين " |
| Pekala Dudley benim yaptığımın aynısını yap. | Open Subtitles | حسنا ددلي أعمل بأشيائك مثل ما عملت |
| Kendisi Yardımcı Dudley'i oynayan aktörü boğmaya kalkışmıştı, çünkü ikisi de Linda McCartney'e aşıktı. | Open Subtitles | و الذي إشتهر بمحاولة خنق الممثل (الذي لعب دور شريكه الشرطي (ددلي بسبب أن كليهما غازلاً (ليندا مكارتني) ؟ |
| O Dudley Moore. | Open Subtitles | هذا "ددلي موور". |
| - Biz gidiyoruz, Dudley. | Open Subtitles | -سوف نرحل من هنا، ددلي |
| Hadi Dudley, çabuk ol. | Open Subtitles | -هيّا أسرع يا (ددلي ) |
| Vernon Dudley. | Open Subtitles | (فيرنون ددلي) ) |
| Burada Vernon Dudley yok. | Open Subtitles | لا وجود لاسم (فيرنون ددلي) |