| Ancak yolun da tekrar tekrar seni buraya geri getirdi sanırım. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن دربك يقودك إلى هناك مرارًا وتكرارًا |
| Umarım yolun mutluluk ve tatmin dolu olur. | Open Subtitles | أرجو أن يكون دربك مليئاً بالسعادة والإنجازات. |
| FBI seni bu konuda eğitti mi? | Open Subtitles | آه .. مكتب التحقيقات الفدرالي دربك من أجل هذا ؟ |
| İnsan, yanına. Haydi ama, seni kim eğitti? | Open Subtitles | هيا , من الذي دربك ؟ |
| Yolunun seni yardımının en fazla dokunacağı yere getirmesine sevindim. | Open Subtitles | مسرور أنّ دربك جلبك هنا حيث يمكنك أن تساعد أكثر |
| Senin başarıya giden Yolunun altını, şakaları ve kelime oyunlarıyla oyması. | Open Subtitles | انها تقوض دربك للنجاح بتهكمها و تلاعبها بالكلمات |
| Seni kimin eğittiğini öğrenmek için bu iyi bir fırsat olacak. | Open Subtitles | جيد . سيكون من المثير للاهتمام معرفة من يكون تخرجت باسمه من دربك لتكون هذا الاحمق الذي انت عليه |
| Seni zaten bir güzel eğittiğini görüyorum. | Open Subtitles | ) أرى أنه دربك بشكل جيد بالفعل |
| Sığınak içine adım attığın anda, yolun seçilmiş oldu. | Open Subtitles | عندما تدخل الملاذ تكون قد اخترت دربك |
| Yalnız başınasın ve yolun korkuyla kuşatılmış. | Open Subtitles | أنت وحيد و هناك الكثير مما يخيف في دربك |
| yolun doğruluktan şaşmasın! | Open Subtitles | صحّحي دربك و ثبّتي خطاك |
| Senin yolun da seni bana geri getirdi." | Open Subtitles | وإنّ دربك يقودك إليّ. |
| Seni eğitti mi? | Open Subtitles | هل دربك ؟ |
| Seni kim eğitti? | Open Subtitles | من دربك ؟ |
| Seni eğitti, acımasızca. | Open Subtitles | دربك بلا رحمة |
| Seni görüyorum Peter. Yolunun nasıl olabileceğini görüyorum. | Open Subtitles | إني أراك يا (بيتر) أرى ماذا يمكن أن يكون دربك |