| O bir oğlanla evlenmek için buraya gelmiş olmalı ve o çocuk onu buraya hille ile getirip aşağıya itti.. | Open Subtitles | من المحتمل أنها جائت إلى هنا للزواج من شخص ما ويبدو أن هذا الشخص هو الذى دفعها من هنا |
| Merdivenlerden düşmesi kaza değildi. Onlardan biri itti. | Open Subtitles | هذه الحادثة لم تكن صدفة , بل احدهم هو من دفعها ,انا اعرف |
| Camı kırmış, el frenini indirmiş hafifçe itmiş ve olanları seyretmiş. | Open Subtitles | جليّ أنّه حطّم النافذة وأطلق المكابح اليدويّة ثمّ دفعها وتركها تسير |
| Kilit biraz paslanmıştır ve itmek zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | البوابة صدئة قليلاً يجب عليكِ دفعها بقوة |
| Kocam dün o at için 30 dolar ödedi. | Open Subtitles | التي الثلاثين دولار التي دفعها زوجي لذلك الحصان بالأمس |
| Hem de cezamı çekene kadar para cezası ödemek zorunda değilmişim. | Open Subtitles | وأي غرامة علي دفعها لن يتم دفعها حتى أقضي فترة عقوبتي |
| Sanki benim görmemi istermiş gibi annemi merdivenlerden itti. | Open Subtitles | ثمّ دفعها من أعلى السلّم كأنّه أرادني أن أشهد ذلك |
| Alıyordum ama tapayı yerleştirdiğimde, bir şey onu geri itti. | Open Subtitles | كنتُ سأفعل، لكن عندما وضعتُ السّدادة، شيء ما دفعها للخارج مُجدّدًا. |
| Senin için onu uçurumdan itti ve kafasının kayalara çarpıp parçalandığını izledi. | Open Subtitles | لقد دفعها من الجرف و شاهد رأسها يكسر على إحدى الصخور من أجلك |
| En iyi arkadaşımı merdivenden itmiş olsa da. | Open Subtitles | حتى عندما فعلت ذالك.. دفعها لصديقتي المفضلة من اعلى السلالم |
| Evet, maalesef onu itmiş ve düşüp, çocuğunu düşürmüş. | Open Subtitles | نعم لسوء الحظ ,هو دفعها فسقطت و تسبب ذلك فى إجهاضها |
| - Aküsü bitmiş olabilir, yani itmek zorunda kalabilirsiniz. | Open Subtitles | قد تكون البطاريات معطلة لذا ربما عليكم دفعها جميعًا |
| Üniversite parasını ödedi. Sen ne yapardın? | Open Subtitles | و منزل على التلة و أقساط عليها دفعها عندها ما الذي ستفعلينه ؟ |
| Maalesef borç senedi olan kişi bunu ödemek zorundadır. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، فإن الشخص الذي يتعامل بالديون عليه دفعها |
| Yine de onu satış makinesine itmeme engel olmadı. | Open Subtitles | لكن هذا لم يردعني من دفعها على آلة البيع |
| Bu lanet filmin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun? Ödemem gereken nafakalar var, bu filmi kaybedemem. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذا الفلم مهم لي لدي نفقات كثيرة عليا دفعها فلن أراهن بخسارتي لهذا الفلم |
| Olay her neydiyse Sam Amca ödemiş. | Open Subtitles | مهما كان تدخل الدولة، فقد دفعها العم سام العمسام=أمريكا: |
| Şöyle bir şey var; okul harcın bir şirket tarafından ödenmiş. | Open Subtitles | حسناً من ناحية رسوم دراستك تم دفعها من قبل شركة |
| Umarım ona bu görevi vermediğim için... sana ödediği rüşveti geri almaya kalkmaz. | Open Subtitles | أتمنى ألا تكون إحداها استعادة الرشوة التي دفعها لك عندما لم أمنحه عملاً |
| Altı ay boyunca eşit taksitler halinde ödenecek. | Open Subtitles | يعاد دفعها أقساط متساوية للست أشهر القادمة |
| Büyük ihtimalle frenlerini kurcalayan veya onu yokuştan aşağıya iten kişi tarafından. | Open Subtitles | لربّما من قبل نفس الشخص الذي دفعها خارج الطريق أو عبث بفراملها. |
| Khaled, Juno Skinner'e 2 milyon dolarlık bir ödeme yapmış. | Open Subtitles | هناك 2 مليون دولار تم دفعها من خالد الى جونو سكينر |
| Sadece pasaportunu alacaksın. Parası ödendi. | Open Subtitles | وبعدها سيسلمك جوازك و التكاليف تم دفعها مسبقا |