| Sanırım geçmişinde nasıl bir sır yatıyorsa orada gömülü kalmasını istiyor. | Open Subtitles | مهما كانت الأسرار في ماضيها فأظنّها تريد إبقاءها دفينة هناك |
| Evet, arkadaşlar arasında derine gömülü kişisel bir sır nedir ki değil mi? | Open Subtitles | أجل، فلمَ تكون ثمّة أسرار شخصيّة دفينة بين الأصدقاء، صحيح؟ |
| Sanırım geçmişinde nasıl bir sır yatıyorsa orada gömülü kalmasını istiyor. | Open Subtitles | مهما كانت الأسرار في ماضيها فأظنّها تريد إبقاءها دفينة هناك |
| Çiçeği burnunda gelinimizle birazcık sohbet edeceğim ona bazı sırlarını saklaması gerektiğini hatırlatacağım. | Open Subtitles | لأين تذهب؟ سأخوض نقاشًا مختصرًا مع العروس المنتظرة لأذكّرها أن بعض الأسرار يتعيّن أن تظلّ دفينة. |
| Çiçeği burnunda gelinimizle birazcık sohbet edeceğim ona bazı sırlarını saklaması gerektiğini hatırlatacağım. | Open Subtitles | سأخوض نقاشًا بسيطًا مع العروس المنشودة لأذكرها بأن بعض الأسرار يتعيّن أن تظل دفينة. |
| İnan bana Elena. Bazı şeylerin gömülü kalması daha iyidir. | Open Subtitles | ثقي بي يا (إيلينا) بعض الأمور يجدر أن تظلّ دفينة |
| Ama ben bilinmeyen öykülerle, Titanic'in... gövdesinde gömülü duran sırlarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | "لكنّي مُهتمٌّ بالقصص التي لم تُروَ، والاسرار التي ظلّت دفينة أغوار السفينة (تيتانِك)" |
| Bu çölde bir yerlerde gömülü vaziyette o ölümcül makine, hâlâ varlığını sürdürüyor. | Open Subtitles | دفينة في الصحراء ما زالت تلك الآلة موجودة و(الهابط) يعرف مكانها |
| Ama annem ölmek üzere en iyi arkadaşım alternatif bir evrende sıkışıp kalmış durumda ve ayısı ormanda bir delikte gömülü. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} لكن أمي تحتضر وصديقتي الأعز حبيسة عالم بديل {\pos(190,220)}.ودميتها دفينة حفرة في الغابة |
| Bataklığın yakınlarında bir yerde gömülü. | Open Subtitles | دفينة بقعة في الجدول. |
| İçinde bir yerde hala Elena'nın nerede gömülü olduğunu umurunda. | Open Subtitles | (إيلينا) ما تزال دفينة بمكان ما في عمق ذلك الجزء المكترث منك. |
| Hepimizin saklaması gereken sırları vardır. | Open Subtitles | كلّنا لدينا أسرارٌ دفينة |