| Delilah'nın sana verdiği saatle. Bu çok iğrenç, gerçi sen de öylesin... | Open Subtitles | الساعة التى أعطيتها لك دليلة ، هذا مريض ولكن ها أنت هُنا |
| Delilah Grennan çekiç benzeri ağır bir şeyle dövülmüş. | Open Subtitles | و من ثم ضربت دليلة غرينان بأداة ثقيلة ربما مطرقة |
| Hayır ama Delilah Grennan'ı öldüren kişi gitmeden önce tüm camları açmış. | Open Subtitles | لم نتمكن من ايجاد اي منها لكن ايا كان من قتل دليلة غرينان فتح كل نافذة في هذا المنزل قبل ان يغادر |
| Delilah Grennan ve Maxine Chandler ile görüşmeler işaretlenmiş. | Open Subtitles | لقاءات مع دليلة غرينان و ماكسين تشاندلر يوم كل جريمة |
| Delila, bu yaptığın intihar gibi bir şey. | Open Subtitles | دليلة هل الإنتحار تحت بند المساعدة الذاتية؟ |
| Ona da, hem onu yetiştiren hem de en yakın arkadaşı olan hizmetçileri Delilah vermiş. | Open Subtitles | اعطتها اياها مدبرة منزلها دليلة التي ربتها و كانت صديقتها المفضلة |
| Yalnız Delilah beyazdı ve sağlam da bir ırkçıydı. | Open Subtitles | اشبه بالخدم باستثناء ان دليلة كانت بيضاء البشرة و كانت عنصرية للغاية |
| Delilah, bu konumu 1.500 metrekarelik bir alanla sınırlar ve sınırlar. | Open Subtitles | دليلة والتعرف عليها وتطويق هذا الموقف من 1،500 متر مربع. |
| Albay, Delilah zaten faal durumda. | Open Subtitles | العقيد، دليلة وتضمينه في المنطوق بالفعل. |
| Bu şekilde Delilah, davetsiz misafirlerin varlığının sinyalini verebilir | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكن دليلة إشارة وجود الدخلاء |
| Delilah, son organik izleri de tespit edebilir. | Open Subtitles | دليلة يمكن أيضا الكشف عن آثار العضوية الأخيرة. |
| Delilah canlı varlıkları manyetik bir alanla tespit eder. | Open Subtitles | دليلة بالكشف عن الكائنات الحية من خلال مجال مغناطيسي. |
| Fark etmez çünkü ben Delilah'la beraberim. | Open Subtitles | لا يهم ذلك ، لإنه أنا مازلت مع دليلة نهاية القصة |
| Delilah gece boyunca mesaj atmadı. | Open Subtitles | حسناً ، دليلة لم تقوم بمراسلتى طوال الليل |
| Delilah mesajlarıma cevap vermedi. | Open Subtitles | لكن ليست دليل على التلقيح دليلة لم تقُم بمراسلتى حتى الآن |
| Bilmek istersin diye düşündüm. Delilah ayrı odalarda kalmamızı sağladı. | Open Subtitles | فقط لكى تعلم ، دليلة تأكدت أن نحصل على غرف منفصلة |
| Yine Delilah'ın Malik'le konuşmalarından ve deşifre edilmiş metinlerden getirdim. | Open Subtitles | الكثير من النصوص التى تم فك تشفيرها وأحاديث دليلة مع مالك |
| - Hayır, Delilah'ın ona yazdığı bir cümle. | Open Subtitles | هل مالك قال هذا ؟ لا ، لقد كان ذلك رد دليلة عليه |
| Delila, bu geceki iş ciddi. | Open Subtitles | دليلة هذه الليلة سيكون العمل جاد. |
| Bir şey buldum Delila. | Open Subtitles | وجدت شيئاً، دليلة |
| Ve sevimli Delila'yla tanıştığınız ilk günü hatırla. | Open Subtitles | وتذكر اول يوم قابلت به (دليلة) المحبوبة |