| Martin benden kayıt dışı olarak Dennis Evans'ı araştırmamı istedi. | Open Subtitles | مارتن طلب منى ان ابحث عن دنيس أيفنز خارج السجلات. |
| Merhaba, adım Dennis Hong, ve biz görme yetisi olmayanlar için bir araç yaparak onlara özgürlük ve bağımsızlık getiriyoruz. | TED | مرحبا، اسمي دنيس كونغ، ونحن نحاول جلب الحرية والاستقلال للمكفوفين من خلال بناء سياره لضعاف البصر. |
| Kahverengi bir at, 11 yaşında ve Dennis diye seslendiğinizde tepki verir. | Open Subtitles | إنه حصان بني، عمره 11 سنة ويستجيب للاسم دنيس |
| Onu korumak benim görevim. Denise de aynı şeyi yapardı. | Open Subtitles | أنا أبوه، وظيفتى أن أحافظ عليه دنيس ستفعل نفس الشيء |
| Jennifer, Alison, Molly, Sarah, Denise ve Kimmi bu tarafa! | Open Subtitles | جنيفر , أليسون , مولي سارا دنيس كيمي هذه الجهة |
| Denise bana senin büyük bir iş üzerinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دنيس تُخبرُني أنت تَعْملُ على بَعْض المادةِ الكبيرةِ المرّاتِ الجميلةِ. |
| Sadece "Güncel Kamer"nın diline çalışmalı... ve Denis'in yönetmen olma hevesini kamçılamalıydım. | Open Subtitles | "علي فقط أن أدرس لغة "الكاميرا الآن وأحث طموح دنيس كمخرج أفلام |
| Nisanda, ağabeyim Dennis bir cip kazasında ölmüştü. | Open Subtitles | في شهر أبريل أخي الأكبر دنيس قضى حتفه في حادث سيارة |
| Seninle tanıştığımda, Dennis Rodman bile senden iyi görünüyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتُك، دنيس رودمان تبدين اجمل في اللباس |
| Kes şunu Dennis. Gözünü dört aç yeter. | Open Subtitles | .كف عن هذا ، دنيس .فقط أبقي عينيك مفتوحة |
| Ya Dennis işe gitmezsen kovulacağını söylerse? | Open Subtitles | وماذا لو إتصل دنيس وقال يجب أن تعمل اليوم |
| Lanie, Pete. Ben Dennis. | Open Subtitles | لاني، بيت، أنا دنيس أعرف أنه يوم عطلتكما |
| Adım Dennis Slayne, Langley Operasyon Müdür Yardımcısıyım. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة اسمي دنيس سلاين أنا مدير مساعد من العمليات في لانجلي |
| Dennis Gammill, yardımcım, beni şimdi bilgilendirdi. | Open Subtitles | دنيس جاميل ، نائب العمدة اطلعني على الموضوع |
| Bir terzi, Denise, gerçek bir terzi hatasız dikiş dikebilen, güzelce kesim yapabilen bir ressamdır ama her şeyden önemlisi, insan sarrafı olmalıdır. | Open Subtitles | الخياط , دنيس الخياط الحقيقي , هو فنان , أنه يحتاج إلى خياطة خالية من العيوب يقص بدقة يجب أن يملك العين الدقيقة |
| Denise bir süreliğine şehri terkediyor, ev arkadaşsız kaldım. | Open Subtitles | لماذا لا تسكنين معي ؟ دنيس ستغادر لفترة و ليس لدي شريكة |
| - Ne? Eğer Buddy ile tekrar birleşirsem, Denise ile aramdaki her şey düzelir. | Open Subtitles | انا وبادي نعود معا هذا سوف يجعل كل شيء على ما يرام بيني وبين دنيس |
| Karım Denise, Michael'ı göndereceğinizi söylüyor. Bu doğru mu? | Open Subtitles | زوجتي دنيس تقول بأنّك سترسل مايكل للبيت، هل ذلك صحيح؟ |
| Denise'e sana hiç saldırmadığımı, hapse sebepsiz girdiğimi mi söyleyeceksin? | Open Subtitles | تخبرنى أنك تريد أن تدخل هنا و تخبر دنيس أننى لم أضربك أبدآ وأننى دخلت السجن بدون سبب |
| Bir yaz tatilini Denise Hala ve çocuklarıyla geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد جلست مده الصيف مع عمتى دنيس واطفالها |
| Sadece "Güncel Kamer"nın diline çalışmalı... ve Denis'in yönetmen olma hevesini kamçılamalıydım. | Open Subtitles | "علي فقط أن أدرس لغة "الكاميرا الآن وأحث طموح دنيس كمخرج أفلام |
| Benim odam değil. Denys'in odası. Ve Denys hiç aldırmaz. | Open Subtitles | إنها ليست غرفتي، بل غرفة (دنيس) و (دنيس) لن يهتم |