| Şu yemeklere bayılıyorum. Çok yağlı. | Open Subtitles | أحب الرداء الكاميروني على صغيرتي جميل و دهني |
| Tatlım, bana tam yağlı gouda dolu bir tabak verdin. | Open Subtitles | عزيزتي, أعطيتني للتو صحن دهني دسم مالأمر؟ |
| Daha yağlı bir burger bulabiliyorsanız, Meksika'dasınız demektir. | Open Subtitles | اذا امكنك الحصول على سندويش دهني اكثر عندها تكون انت في المكسيك |
| Göz, göz çukurunda 6 farklı kas, yağ dokusu ve optik sinirlerle tutunur. | Open Subtitles | العين مثبتة في تجويف العين عن طريق 6 عضلات ونسيج دهني والعصب البصري |
| Elimizdeki en yüksek yağ oranına sahip bitkidir fakat bir kusuru var: Kısadır. | TED | تمثل أعلى محتوى دهني يمكن أن نحصل عليه، و لكن بها عيباً و هو أنها قصيرة. |
| Tabii. Hiçbir şey multi milyon dolarlık bir evi 15 yaşında yağlı saçlı, pis kokan bir çocuktan daha iyi sattıramaz. | Open Subtitles | اوه.نعم.لاشيء يبيع منزل سعره عدة ملايين اكثر من ولد عمره 15 سنة مع شعر دهني و وتصرف ممل |
| Problemler kötü bir ciltten ya da yağlı bir saçtan daha ağırdır. | Open Subtitles | مشاكلٌ أكثر عمقاً من بشرة سيئة أو شعر دهني |
| yağlı bir şeyler isteyebilir misin, lütfen? | Open Subtitles | أتستطيع فقط أن تشير الي شيئ دهني من فضلك ؟ |
| yağlı saçlı, iğrenç bir öğretmenin hayranı oldun çıktın. | Open Subtitles | تعلمين،،أنتي تحاولين إعجاب معلمة مقرفة،مع شعر دهني |
| Dinlenmeli ve bol sıvı tüketmeli-- ve soğuk kompres yapmalı ve yağlı yiyecekler yemelisin. | Open Subtitles | اقصد , بأنه يجب ان ترتاحين وتشربين سوائل اكثر و كمادات باردة و طعام دهني |
| yağlı balık ve patates kızartması da var. Eğer yemek istersen. | Open Subtitles | و سمك دهني وشرائح بطاطس اذا كنتِ جائعة أيضاً |
| yağlı bir şeyler yiyince daha iyi hissedersin. | Open Subtitles | ستشعرين بشعور أفضل بعدما تأكلين شيئاً دهني |
| Çin böreği. Hayır çok yağlı. Çorba. | Open Subtitles | لا، لا بيض ملفوف لا دهني جداً، أريد الحساء |
| yağlı ellerini sevgilimden çek. | Open Subtitles | مهلا، على أيدي دهني الخاص بك قبالة ابنتي. |
| Kaygan, yağlı, kızarmış soya sosuna batırılarak köpek eti olduğu saklanmaya çalışılıyor. | Open Subtitles | زيتي ، دهني ، مقلي غارق في الصلصات محاولاً أخفاء الحقيقة من أنه لحم كلاب فحسب |
| Önce kırmızı, sonra sarı. Önce yağlı, sonra kuru. | Open Subtitles | كان كالوردة ثم ذبل دهني ومن ثم جاف |
| Bütün makyaj fabrikası çantandaydı sanki... yağlı disko topu seni. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديك مصنع ريفلون كامل في محفظتك ... كنت دهني الكرة الديسكو. |
| Gece 3'e kadar dışarıda kalıyor, öğlene kadar uyuyor, yağlı Çin yemeklerini ısmarlıyor ve kendimi azgın hissettiğim zamanlarda herzaman orada olacak arkadaşlarımı arıyordum. | Open Subtitles | البقاء خارج حتى 03: 00 والنوم حتى الظهر. طلب الإخراج من نفس دهني الصيني... |
| Asit tuzu, kanser riskini azalttığı düşünülen yağ grubudur. | TED | وهذا حمض دهني قصير السلسة يُعتقد أنه يقلل من خطر السرطان. |
| Bilmiyorum, Füzyoncu. yağ sedimantasyonu. Kist de olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أعرف فوسير، ربما يكون مجرد ترسيب ربما يكون كيس دهني |
| Günaydın, bayan, ben içtenlikle inanıyorum ki, bu bir tümör değil, sadece bir yağ kisti. | Open Subtitles | أنا لاأعتقد إنه ورم , ربما يكوم مجرد كيس دهني |