| Sadece sana ilacını almaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أحضر دوائكِ لأجلكِ |
| Ve ilacını almadığını biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف أنكِ لا تأخذين دوائكِ |
| - İlacını aldın mı? | Open Subtitles | هل لديكِ دوائكِ ؟ |
| Hemşire bana ilaçlarını almadığını söyledi. | Open Subtitles | أبلغتني الممرضات بأنكِ ترفضين تناول دوائكِ |
| İlaçlarını alırsan iyi hissedersin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني بخير إن تناولتِ دوائكِ |
| Hapını al ve suyunu iç. | Open Subtitles | . . خذي دوائكِ و اشربي مائكِ |
| - İlaçların hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد التكلّم عن دوائكِ |
| Bugün ilacını içtin mi? | Open Subtitles | هل تناولتِ دوائكِ اليوم؟ |
| İlacını içtin mi? | Open Subtitles | هل تناولتِ دوائكِ ؟ |
| Sana ilacını yapamam canım. | Open Subtitles | لا يمكنني صناعة دوائكِ يالحب |
| - İlacını yanıma aldım. | Open Subtitles | أحضرت دوائكِ. |
| Ve şimdi senin ilaçlarını alma vaktin geldi. | Open Subtitles | والآن إنه الوقت لأخذ دوائكِ |
| - Evet, aptal ilaçlarını alıyorum. | Open Subtitles | -نعم، إنّني اتناول دوائكِ الّلعين |
| İlaçlarını getirdik. | Open Subtitles | لقد أحضرنا دوائكِ |
| Şimdi de "İlaçlarını alıyor musun?" de. | Open Subtitles | والآن قل "هل تأخذين دوائكِ"؟ |
| Hapını al, Adele. | Open Subtitles | للناس - (خذي دوائكِ يا (أديل - |
| İlaçların. | Open Subtitles | دوائكِ. |