| Yani herkesin ilaçlarını düzgün bir şekilde alması gerektiğini düşünüyorsun, bu mudur? | Open Subtitles | إذن إنّك تعتقد أنّ الجميع يجب أنْ يتناولوا دوائهم مباشرة، أليس كذلك؟ |
| Kendi çoklu sertleşme ilaçlarını geliştiriyorlar. | Open Subtitles | أنهم يقومون بتطوير دوائهم الخاص لتصلب الشرايين |
| Bu hastalara bu akşam ilaçlarını kim verdi? | Open Subtitles | من أعطى هؤلاء المرضى دوائهم الليلة؟ |
| Astım ilaçları yüzünden kaç çocuk öldü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين كم طفل يتوفى من دوائهم الخاص بالربو ؟ |
| Sormayacağım, çünkü çoğu insan kişisel ilaçları hakkında... konuşmaktan hoşlanmazlar. | Open Subtitles | لن أسئل, لأني أعرف أن معظمَ الناس لا يحبوا.. أن يتحدثوا عن دوائهم الخاص |
| Tabii ilaçları iddia ettikleri kadar güvenliyse. | Open Subtitles | إن كان دوائهم آمناً كما يزعمون، |
| İçerideki adamlar kendi ilaçlarını tatmışlar. | Open Subtitles | الفتيان بالداخل، ذاقوا مرارة دوائهم |
| İçerideki adamlar kendi ilaçlarını tatmışlar. | Open Subtitles | الفتيان بالداخل، ذاقوا مرارة دوائهم |
| Hastalar ilaçlarını alıyor. | Open Subtitles | المرضى يحصلون على دوائهم وصديق "غريتشن" يبقى |
| Neden diğerlerinin ilaçları işe yaramazken seninkiler işe yarıyor? | Open Subtitles | لماذا عمل دوائكـ و دوائهم لم يعمل؟ |
| Onların ilaçları değil mi? | Open Subtitles | هل هذا دوائهم ؟ |
| MedGenix çoklu sertleşme ilaçları sayesinde geçen yıl 2 buçuk milyar dolar kazandı. | Open Subtitles | أن (ميدجينكس) قامت بأنفاق مليونين ونصف دولار العام السابق على دوائهم لعلاج تصلب الشرايين |