| Genelde böyle yerlerde hizmetçilerin paspas ve süpürge gibi şeyleri koymak için kullandıkları gizli dolapları vardır. | Open Subtitles | الخادمات غالباً ما يخفين دواليب للمماسح والمكانس وهلم جرا |
| O zaman "mutfak dolapları" ne demek hiç sormayayım yani. | Open Subtitles | اذاً علي ان لا ابحث في معنى "دواليب المطبخ" ايضا؟ |
| Kazadan sonra paraşüt sarıcıların dolaplarını mühürlettim efendim. | Open Subtitles | لقد قمت بإغلاق دواليب المعبئين فور وقوع الحادث يا سيدي |
| Sakinleştirmek için mutfak dolaplarını onarmaya söz verdim. Hayır. | Open Subtitles | تعين علي ان اعدها بتصليح دواليب المطبخ لكي تهدأ |
| - Benim ibadet tekerlerimi çaldın. | Open Subtitles | -أنت سرقت دواليب صلواتي . |
| - Benim ibadet tekerlerimi çaldın. | Open Subtitles | -أنت سرقت دواليب صلواتي . |
| - Mutfak dolaplarının bugün biteceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأن دواليب المطبخ سيتم تصليحها بحلول الصباح |
| Ve dolaplarının içi bizim evimiz kadar. | Open Subtitles | به دواليب متحركة اكبر من هذا المكان |
| "Mutfak dolapları." | Open Subtitles | "دواليب المطبخ" |