"دوديّ" - Translation from Arabic to Turkish

• solucan

Bu uzaylı teknolojisi bize, giden bir solucan deliğinden gelmeyi başardı.
هذا الكيان الغريب يمكنه السفر عائدا الينا... من خلال ثقب دوديّ

Bir solucan deliğinin içine giriyorsunuz.
لا يموت المرء ببساطة بل يقع في ثقب دوديّ

Bir solucan deliği oluşturmalarına yarayacak atom yükü içeren bir tetikleyici.
هذا زنادٌ يحوي شحنةً ذرّيّة ستسمح لهم بإنشاء ثقبٍ دوديّ.

Teorik olarak mikroskobik bir kara delikten tut.. havada uçan bir solucan deliğine kadar her şeye benzeyebilir.
فنظريًا قد يبدو كثقب أسود مجهريّ أو ثقب دوديّ طافٍ.

Tanrım, bir solucan deliğinden başka gezegenlere gidiyorsun.
أنت تزور كواكب أخرى بواسطة دوديّ

Bir solucan deliği o tip bir radyasyon yaymaz.
-تمكنا أخيرًا من السيطرة عليها بالكهرمان . -لا يمكن أن يبعث ثقب دوديّ هذا الإشعاع ..

Çünkü solucan deliklerini de içeren bazı teorilerim var ama sen nasıl tüm bu olanları büyük bir şey değilmişçesine kabulleniyorsun ki?
لأنّي لديّ بعض النظريات التي تنطوي على ثقبٌ دوديّ في حيّز الزمن. لكن كيف يبدو عليكِ أنّكِ تتقبّلي كلّ ما يحدث وكأن ليس ثمّة شيءٌ يحدث؟

Gözcülerin nakliye rotasının kontrolünü alabilirsek onu solucan deliğimiz olarak kullanabiliriz.
إن استطعنا التحكّم بخطّ النقل، نستطيع استخدامه كثقبٍ دوديّ...

Gelen bir solucan deliği.
إنه مسلك دوديّ يتشكل

Kapatılamayan dengesiz bir solucan deliği Sınır Bilim Ekiplerince karantinaya alındı.
"ثقب دوديّ غير مستقرّ يتمّ احتواءه من طرف قسم (الهامشيّة)"

solucan deliği.
إنَّـه ثقب دوديّ.

Evet, solucan deliği.
كلا، إنه ثقب دوديّ

- Gelen bir solucan deliği var.
- مسلك دوديّ يتشكل -

Central Park'ta bir solucan deliği açıldı.
لقد فتح ثقب دوديّ في (سنترال بارك)..

- Zamanlar arası açılan bir solucan deliği değilse.
-عدا إن كان ثقب دوديّ عبر الزمن .

Daha doğrusu küçük bir solucan deliği.
{\pos(190,210)}.ثقبٍ دوديّ صغير أساساً

- Tegalus'tan gelen solucan deliği.
-مسلك دوديّ من "(تيغالوس )"