Tırmanma izni için 3 milyon dolar ödeyebilen Amerikalılar için. | Open Subtitles | بل للأمريكيين القادرين على دفع ثلاثة ملايين دولار لقاء رخص التسلق. |
Okey, yani diyorum ki küçük bir kaç şey lazım hepsi topu topu bir kaç yüz dolar eder. | Open Subtitles | حسناً، سأحصل على فراش وعلى منزل خاص بي سأدفع 200 دولار لقاء ذلك كله |
Sayın Başkan, bir haber söyleşisi için yarım milyon dolar. | Open Subtitles | سيدي الرئيس ،إنه نصف مليون دولار لقاء مقابلة إخبارية |
Güle güle. Tesisatçı. Duvarlarımdaki su borularını tamir etmek için 800 dolar istiyor da. | Open Subtitles | إنه أحد السباكين,يُريدني أن أحدفع له 800 دولار لقاء تصليح أنابيب المياة في منزلي |
İkinci bir hat çektirmek istedim. Komşun tek telefon hattı için senden 5000 dolar mı talep etti? | Open Subtitles | جعلك جارك تدفع 5000 دولار لقاء خط هاتفي؟ |
Bugüne kadar Amerikalı vergi mükellefleri, firmanıza hizmetleri için milyarlarca dolar ödediler. | Open Subtitles | وحتى يومنا هذا، أنفق دافعو الضرائب الأمريكان على شركتك أكثر من مليار دولار لقاء خدماتك. |
Ve bugüne kadar Amerikalı vergi mükellefleri, firmanıza hizmetleri için milyarlarca dolar ödediler. | Open Subtitles | وحتى يومنا هذا، أنفق دافعو الضرائب الأمريكان على شركتك أكثر من مليار دولار لقاء خدماتك. |
Bu gece benimle takılman için sana 500 dolar veririm. | Open Subtitles | سأعطيكِ 500 دولار لقاء التسكع معي الليلة |
Carthage Ödülleri için 40.000 dolar ödedi. Bu bir ödül dükkanı. | Open Subtitles | "دفع 40 ألف دولار لقاء "جوائز كارتدج وهو متجر للجوائز |
Ve o bunu yapmak için yarım milyon dolar ödedi. | Open Subtitles | وقبض نصف مليون دولار لقاء فعلته |
Kelle başı 1,000 dolar alıyorum ben. | Open Subtitles | سأحصل على 1000 دولار لقاء الواحدة منكن |
Röportaj başına 200 dolar ödüyorum. | Open Subtitles | ...وأدفع مائتين دولار لقاء كل مقابلة. |
20 dolar! | Open Subtitles | عشرين دولار لقاء .. ؟ |